osmanli-cadisi

Dediğiniz gibi Türkler’in üzerinde yaşadığı veya köklerinin uzandığı toprakların kültürü, yıllar boyunca bir arada yaşadığı milletlerden yeterince faydalanabiliyor muyuz?
Maalesef bugüne kadar yeterince faydalanılmadı. Sadece Türk kültürünün bir parçası olan Şamanizm bile sayısız esere konu olabilecek kadar zengin. Ben Şamanlar çağında yaşamış gezgin ressam Mehmet Siyah Kalem hakkında bir roman yazdığımda, bu kitap, edebiyatımızda onun fantastik resimlerini odağa alan ilk roman olmuştu. İlk fantazya serim olan “Perg Efsaneleri” ise edebiyat çevreleri tarafından “bir Türk yazarın kaleme aldığı, hayali bir diyarda geçen ilk fantazya eseri” olarak kabul gördü, üzerinde pek çok üniversite tezi yazıldı. Benim bu kitapları 2000’li yıllarda yazdığım ve pek çok alanda ilk olabildiğim düşünülürse, epey geç kalındığı aşikâr. Ama son birkaç yılda çok heyecan verici atılımlar görüyorum; eski Türk kültürünü, Osmanlı’yı, günümüz Türkiye’sini fantazya eserlerinde kullanan yeni ve çok başarılı yazarlar çıkıyor. Okurlarda ve edebiyat camiasında yerli eserlere bakışın değiştiğini de gözlemliyorum, bu gelişmelerin artarak devam edeceğini düşünüyorum.

“Perg Efsaneleri” seriniz, Türkiye’nin ilk fantastik kurgu serisi olarak anılıyor. Bu şerefe nail olmanın size bir yazar olarak çeşitli sorumluluklar yüklediğini düşünüyor musunuz?
“Perg Efsaneleri” hem Türkiye’de bir ilk olarak kabul gördü hem de Almanca, Çince, Bulgarca gibi dillere çevrilerek Türkiye’nin hayal gücünü farklı ülkelerde temsil eden ilk fantazya serisi oldu. Bu kitaplar hakkında pek çok üniversitede tezler yazıldı ve yenileri yazılmaya devam ediyor; 20’yi aşkın kolejde edebiyat derslerinde okutuluyor. Her yıl bu okullara gidip öğrencilerle buluşuyorum, hem fantastik edebiyatı hem de hayal gücünün hayata kattıklarını anlatıyorum. Çin, Hindistan, İngiltere, Romanya gibi ülkelerin edebiyat festivallerine konuşmacı olarak davet edildim; hem “Perg Efsaneleri”ni hem de Türkiye’nin kültüründeki hayal gücü zenginliğini anlattım. Bu festivallerde ve okullarda konuşma yaparken elbette kendi yazarlığımı aşan bir sorumluluk hissediyorum çünkü bu konularda konuşan, sesini geniş kitlelere duyurabilen çok az kişi var.

1 2 3 4