merderan-kapak

Fantastik ve bilimkurgu eserleri için ‘kaçış edebiyatı’ teriminin kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dünyada bu türlerde yazılmış on binlerce kitap ve bu kitapları yazan binlerce yazar var. Hepsini aynı kalıba sokma çabası çok anlamsız. Bu türleri gerçek hayattan kaçmak için kullananlar da var, bu tür kitaplarla gerçek dünyanın sorunlarını çok güçlü şekilde sorgulayan Ursula K. Le Guin, George Orwell, Frank Herbert gibi yazarlar da var. Benim için fantazya edebiyatı bir kaçış değil, insanların hayatlarına renk katmak ve önem verdiğim konuları işlemek için güçlü bir araç. Fantazya ve bilimkurgu başyapıtlarının ortak noktası, çok zengin bir hayal gücü içermeleri ve okurlara gerçek hayatta yaşayamayacakları heyecan verici deneyimler yaşatmaları… İşledikleri temaları, alt metinleri, edebiyat anlayışları ise yazardan yazara değişir.

Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi, o ülke yazarlarının fantazya veya bilimkurgu dalında verdikleri eserlerin kalitesini veya sayısını etkiler mi?
Aslında bu çift taraflı bir etkileşim… Hayal gücü ve yaratıcılık, bir ülkede tek bir alanda gelişmiyor, hayal kurmanın teşvik edildiği toplumlarda her alanda sıra dışı ve özgün çalışmalar yapılıyor. Bugün edebiyatta, sinemada, animasyonlarda fantazya ve bilimkurguyu en çok üreten toplumlar Amerika, İngiltere ve Japonya. Facebook, Google gibi yaratıcı iş fikirleri bu toplumlardan çıkıyor, robot olimpiyatlarını bu ülkeler düzenliyor, uzaya da bu insanlar gidiyor. Ünlü fantazya yazarı Neil Gaiman, Çin’e konuşma yapmaya gittiğinde, Çinliler ona Batı’da yaratıcı iş fikirleri geliştiren kişilerin hayatlarını incelediklerinde, çoğunun fantazya okuru olduğunu gördüklerini, bu yüzden devlet olarak fantazya ve bilimkurguya destek vermeye başladıklarını anlatmışlar. Geçen yıl dünyanın en önemli fantazya ödüllerinden Hugo ödülünü tarihte ilk defa bir Çinli yazar kazandı. Bu tesadüf değil. Herkes fantastik edebiyatı sevecek diye bir şey yok ama sıra dışı işler yapmak isteyen herkese hayal gücü lazım.

1 2 3 4