Filmlerinin önüne bile geçebilen “Soundtrack”ler ruhumuzun en gizli köşelerinden bize kendimizin bile bilmediği bazı sırlar fısıldıyor!

 

 

amelie

Image 3 of 3

Sinematografiyle eşleşen film müzikleri birçok etkiyi bir arada yaratıyor. Sonradan duyduğumuzda o filmin yarattığı duygu ve düşünceyi hatırlatırken, bir yandan da kendi notalarının yolculuğuna davet ediyor. Örneğin “Leon”un film müziği “Shape of My Heart”ı duyduğumda filmde özdeşleştiğim küçük kızın çaresizliğini, filmdeki sevginin verdiği umudu hissederken, bir kahramana olan ihtiyacımla yüzleşiyorum. Filmi hiç izlememiş ve sadece şarkıyı dinlemiş olsaydım sadece müziğe ya da şarkının sözlerine dair hisler uyanacaktı içimde. Çünkü filmler ve müzikleri, kişisel bilinçdışımızda saklı duran özlemlerimizi, korkularımızı, umutlarımızı, hayallerimizi yüzeye çıkarıp o anki hislerimizi görüntülü hafızamıza aktarıyor. Müziği duyduğumuzda filmden kareleri de yeniden görüyoruz. Bu durumda hem filmin bizde yarattığı duygular hem de müziğin hissettirdikleri hep canlı kalıyor. Bunu yazar yazmaz aklıma gelen “Pulp Fiction”un ünlü dans sahnesindeki müziği oldu. Filmi seyreden herkes şu anda zihninde müziği duyuyor ve aynı zamanda o sahneyi görüyor olmalı. Ve kim bilir neler neler hissediyor? Eh şimdi sevdiğiniz filmleri ve müziklerini birer birer hatırlıyorsanız, duygularınızla aranıza girmeyip sizi kendinizle baş başa bırakıyorum.