Sergisiyle gündemde değil, çünkü açık bir sergisi yok, sanat piyasası onun peşinden koşmuyor, çünkü böyle bir talebi yok… Henüz! Peki, ne var? Çalışmalarına yansıyan hüznün ve alttan alta huzursuz eden dehşetin gerçekliği var. Samimiyeti var, ustalığı var, derinliğini eserlerine yansıtabilme yeteneği var. Didem Erbaş’ın eserlerini mutlaka görmelisiniz.

 

didem_1

Image 4 of 6

“Obstacle” ile yine aynı temalar üzerinde, yalnız bu sefer iki farlı durumdaki çocukların durumu söz konusu. Biri kentteki sıkışmışlık, diğeri ise köydeki sıkışmışlık! Doğu ve Batı olarak tanımlayabiliriz aslında, ama her iki tarafın da ortak olarak yaşadığı şeylerden biri de “engel” ve “baskı”. “Vicious Circle” ise yine dayatılmış olan aile kavramı üzerine... İnsan doğar, okula başlar, ardından üniversite ve evlilik... Kız babadan istenir, yüzükler takılır ve evlilik yolunda ilk adım atılır. Düğün yapılır, biter ve hayat başlar onlar için. Artık sıradanlaşan günlük hayata bir çocuk eklenir. Çocuk olduktan sonra aynı şeyler hep tekrar eder bir kısır döngü içerisinde ve insan gitgide yalnızlaşır... Anlattığım bütün bu durumlar her ne kadar umutsuzluğu, hüznü barındırsa da aslında hiçbir duruma karşı umutsuz olmayışım da bir kendimle çelişme meselesi benim için. Yaptığım bütün çalışmalarda umutsuzluğu hissettirsem de umut olmadan yaşanılamayacağına inanıyorum. Belki de bunlar, geçmişte yaşananlara duyduğum öfkenin dışavurumudur. Gerçekten bunu tanımlamam çok zor...