Deniz Pelister’den Dönüşümün İzleri: Kişisel Sergisi “Kül” 31 Ekim’e Dek Studio Karaköy’de!

 

Gündeliğin İzleri, Külün Hafifliği: Deniz Pelister’in Büyüleyici Sergisi “Kül”

İstanbul’un dinamik sanat sahnesine taze bir soluk getiren, genç ve yetenekli sanatçı Deniz Pelister, “Kül” adlı ikinci kişisel sergisiyle 17 – 31 Ekim 2025 tarihleri arasında Studio Karaköy’de izleyiciyle buluşuyor. Sanatçının üç yılın ardından gelen bu yeni sergisi, gündelik yaşamın tanıdık öğelerini, seyahatlerinden edindiği gözlemleri ve kişisel anılarının derinliklerinden gelen detayları, farklı formlarda yeniden yorumlayarak sanatseverlere sunuyor.

“Kül”: Yeniden Başlangıç, Dönüşüm ve Doğuşun Alegorisi

Sergiye adını veren “Kül” başlığı, sadece yanıp bitenin ardında kalan bir atık olmaktan öte, Pelister’in sanatsal dünyasında çok daha derin anlamlar taşıyor. Kül, hem geçiciliği hem de iz bırakmayı, yok oluştan sonraki dönüşümü ve yeniden doğuşu simgeliyor. Sanatçı, bu kavram üzerinden hayatın döngüselliğini, bitişlerin aslında yeni başlangıçlara işaret ettiğini ve her kayboluşun ardında bir hatırlatan iz bıraktığını zarif bir dille betimliyor. Kül, aynı zamanda bir arınma, bir dönüşüm ve yepyeni bir formda var olma halidir.

Sıradan Olanın Yeniden Yorumu: Tanıdık Ama Alışılmadık Figürler

Deniz Pelister’in “Kül” sergisinde, gündelik hayattan sahne, figür ve nesneler alışılmış anlamlarından sıyrılarak yeni bir bağlam kazanıyor. Atlıkarınca, dondurma, kuş ve çocuk gibi figürler ilk bakışta tanıdık gelse de, sanatçının özgün yorumuyla alışıldık anlamlarının dışına taşan imgeler olarak karşımıza çıkıyor. Nesneler, yüzler ve anlar, Pelister’in fırçasında küçük kaymalarla farklı bir gerçekliğe bürünüyor; izleyiciyi sıradan olanı yeniden düşünmeye, görünenin ardındaki anlamları sorgulamaya davet ediyor. Bu yaklaşım, sanatçının dünyaya ve yaşama bakış açısının bir yansıması olarak öne çıkıyor.

Renklerin Dansı: Güven ve Güvensizliğin Çatışması

Serginin görsel dünyasında bordo, kırmızı ve pembe renklerin ağırlığı dikkat çekiyor. Bu tezatlıkların buluştuğu palet, çocuksu detaylarla bir araya gelerek, adeta bir bilinç akışının izdüşümü gibi gözler önüne seriliyor. Çocuksu masumluğun içindeki zorlayıcı renkler, gözü yoran detaylar ve zaman zaman huzursuz edici, tekinsiz anlar, izleyicide güven ve güvensizliği bir arada hissettiriyor. Pelister, bu zıtlıklar üzerinden kendi önyargılarını kırarken, bizleri de bu cesur deneyime ortak olmaya çağırıyor. Sanatçının bu çağrısı, kendi iç dünyamızdaki çatışmaları ve dönüşüm potansiyelimizi sorgulamamızı sağlıyor.

Deniz Pelister: Sanatla Kurulan En Güçlü Bağ

1990 Hamburg doğumlu olan Deniz Pelister, çocukluk ve gençlik yıllarını Almanya’da geçirdikten sonra 20 yaşında İstanbul’a taşındı. Sanata olan ilgisi her zaman var olsa da profesyonel anlamda resim yolculuğuna 29 yaşında adım attı. Pelister için resim, yalnızca bir sanatsal üretim aracı değil, aynı zamanda hayatla kurduğu en güçlü bağ. Eserleri, içsel dünyasının izlerini ve yaşamdan taşıdığı renkleri bir araya getirerek özgün bir ifade alanı yaratır. İlk kişisel sergisi “Human Race”i 2022 yılında Vision Art Platform’da açan sanatçı, ardından çeşitli karma sergilerde ve önemli sanat fuarlarında (Artweeks, Contemporary İstanbul) yer alarak adından söz ettirdi.

Karaköy’ün Kalbinde Kaçırılmayacak Bir Sergi:

Deniz Pelister’in “Kül” sergisi, İstanbul’un sanat haritasında önemli bir durak olan Studio Karaköy’de, Mumhane Cad. No: 42 adresinde ziyaret edilebilir. Bu eşsiz sanatsal yolculuğa çıkmak için 31 Ekim 2025 tarihine kadar Studio Karaköy’ü ziyaret etmeyi unutmayın.