Kazan Dairesi Müzikal Tiyatro ve Performans’ın ilk oyunu mu “Hedwig ve Angry Inch”? Bu işin ardından benzer işler gelecek mi?
Uzun yıllardır birlikte çalışan ve Devlet Tiyatrosu bünyesinde de “Urinetown” (Sidikli Kasabası Müzikali) gibi güzel işler çıkarmış bir ekibin “Kazan Dairesi” adıyla sahnelediği ilk oyundur “Hedwig ve Angry Inch”. Tüm ekip, konservatuvarlı genç oyunculardan oluşuyor. Herkes ya hayatı boyunca müzik yaptıktan sonra tiyatro okumuş ya da müzik ve tiyatro üzerine ikişer lisans bitirmiş. Tiyatronun sanat yönetmenliğini yürüten Barış Arman, müzik ve tiyatronun arasındaki sınırları kaldırmak, bu türe “müzikal tiyatrodan” öte bir tanım getirmek istiyor. Hedwig’in ardından yine anlatıya dayalı müzik yapacağımız yeni müzikal oyunlar sahneleyeceğiz.
HEDWIG’E…
Merhaba Hedwig, bize vakit ayırdığın için teşekkürler öncelikle. İzninle sen diyorum çünkü sahnede bizimle hayatının en özel anlarını paylaştığın için arkadaşımmışsın gibi hissediyorum. Aslında gösteriyle ilgili merak ettiğim ilk şey, bir zamanlar Zeki Müren’in de giydiği o yüksek pabuçların üzerinde nasıl öyle rahat olduğun?
Rahat mı görünüyor? Dışı seni içi beni yakıyor demek ki!
Tabii ki harika performansını yüksek ökçeli pabuçlara indirgemek gibi bir şey aklımdan asla geçmez. Harikaydın gerçekten. Biz seyirci olarak seni çok sevdik de sen nasıl seyirci seviyorsun?
Seyirciyi sevmek mi? Onlara tapıyorum! Ay düşünsene, onlar olmasa her şey çok sıkıcı olmaz mıydı? Ben İstanbul’a hikâyemi anlatmaya geldim. Beni dinlemek isteyen her yaştan, her kesimden seyirciyi seviyorum.
Hayatta hep kararlar almak, bir taraf seçmek, birtakım fiziksel ve ruhsal sınırlar içinde tutulmaya çalışmak ne büyük bir baskı. Aslında bunu hepimiz yaşıyoruz ama senin gibi insanlar biraz daha acı tecrübe ediyor. Türkiye’de trans bireylerin yaşadığı sıkıntılardan haberdar mısın?
Bir süredir Türkiye’de git gide tırmandırılan bir nefret politikası gözlüyorum. Türkiye’deki trans bireylerin de bu nefret sonucu cinayetlere kurban gittiğinin farkındayım. Hayatta kalabilmek için seks işçiliği yapmak zorunda bırakılıp, bunun sonucunda en vahşi şekilde katledildiklerini biliyorum.
Tam da bu noktada sormadan edemeyeceğim, bana kızma lütfen. Kocan Yitzhak’a biraz sert davranmıyor musun? Onun yaşadıklarını en iyi senin anlaman gerekmez mi?
Ayy yapma Allah aşkına, ben mi kötü davranıyorum ona! Yedirip içiriyorum, dünyayı gezdiriyorum! Dünyada çıkmadığı sahne kalmadı sayemde! (biraz durup bir nefes alıyor) Off peki peki… Galiba haklısın, biraz abartmış olabilirim. İyilik ve kötülükle yoğurulmuş ikiyüzlü canlılarız. Belki de Yitzhak benim karanlık yanımı ortaya çıkarmak için var!
Sözlerini yazdığın ve ses verdiğin rock & roll şarkılar aracılığıyla acısını anlattığın “aşk” sence tam olarak nedir?
Sahnede seslendirdiğim şarkımda da dediğim gibi: “Aşk, kalbi boydan boya kesen bıçak!” Bölünmüşlerin birleşme isteğidir aşk… Tekrar bir olmayı hayal etmek de diyebiliriz buna…
Yılmaz Sütçü seni iyi tanıyor malum, sen onu tanıyor musun? Kendisine bir şeyler söylemek ister misin?
Ah, tanımaz mıyım ayol? Çok seviyorum o çocuğu… Ancak galiba bu günlerde fazla yorgun… Çok çalışıyor; ona tavsiyem vitaminlerini alsın ve üşütmesin totosunu, dikkat etsin kendine!