Milliyet gazetesinin Cadde ekinde “Cadde’nin Patisi” köşesini hazırlayan gazeteci ve çevirmen Itır Ilgaz, Dünya üzerindeki milyonlarca canlı türü içinde sadece bir tür olan insanın kendi türüne endekslenerek aslında kendi dünyasını küçülttüğü tespitini yapıyor.

1

Image 1 of 7

Köpekler ve bebekleri oyun oynarken gösteren bir Facebook paylaşımının altına yorum olarak “Köpeğin salyasındaki bir mikrop insanda felce yol açabiliyor” yazıldığını gördüm. Bildiğim kadarıyla evin içinde kedilerle, köpeklerle büyüdün. Hiç felç oldun mu?! Bir gazeteci olarak bilgi çağında hemen her konuda görülen bu cehaletimizi neye bağlıyorsun?

Hayvanlara hep düşkündüm, kendimi bildim bileli. Hiçbir zaman korkmadım. Ailem de düşkündü. Özellikle babam. Sadece korkmamayı değil, hayvanlara saygı duymayı da öğrettiler bana. İlkokul ikinci sınıftan itibaren kopeğimiz oldu: Orfe. Orfe ben üniversiteye başladığım yıl kanserden öldü. Çocukluğum ve ilk gençliğim onunla birlikte geçti. Ve hayır, felç olmadım! Bu saçmalıklara inanmadım hiç. Aynı şekilde ailem de böyle şeyleri asla ciddiye almadı. Evde Orfe vardı ama hayatımdaki tek hayvan o olmadı. Sokakta gördüğüm her kediyi, köpeği sevdim, okşadım. Kenelerini temizledim, gözü akana, çapağı birikene ilaç sürdüm, kulaklarındaki pislikleri temizledim, yaralarına pansuman yaptım, öptüm kokladım. Hâlâ sağlamım. Bu saçmalıklara inanmamızın sebebi bence cehalet değil, daha çok duyarsızlık ve ilgisizlik. O kadar kendimize dönük yaşıyoruz, kendimizi o kadar önemli görüyoruz ki her gün karşımıza çıkan kediye, köpeğe, kuşa ne yapar ne eder diye dikkat etmek aklımıza gelmiyor. Hatta görmüyoruz bile onları. Bu inanılmaz bir şey.