Vis Sanat’taki “Ready – Remade” sergisiyle sanatseverlerle buluşan Deniz Sağdıç, ilham sürecine Brahms’ın yukarıdaki sözüyle açıklık getiriyor. 13 Kasım’a kadar görülebilecek sergisiyle sanatta biçim ve düşünce düzleminde ortaya konan ayrıştırmalara odaklanan Sağdıç, defterine not aldığı fikirlerini ete kemiğe büründürmeden rahat edemiyor.

deniz-sagdic-k

Defterinizi nereden aldınız?
Son yıllarda öbek haline getirdiğim stor perde parçalarını ya da resimlerimden arta kalan baskı kâğıtlarını defter olarak kullanıyorum.

Sizin için defterin anlamı nedir?
Sanat hayatımın ilk yıllarında defterlerim çok önemliydi. Hatta o yıllarda “Ajanda -Dünlük” (Günlük’e atıfta bulunarak) isimli bir seri çalışmam olmuştu. Kareli, çizgili, çizgisiz her türlü defterime not aldığım karalamalarımı mevcut halleriyle tuval gibi farklı medyumlara aktarıp sergiliyordum.

Defteriniz her zaman yanınızda mıdır, olmadığında kendinizi nasıl hissedersiniz?
Üretim anlamında biraz fazla tez canlıyım sanırım, notlarını aldığım bir fikri ete kemiğe büründürmeden rahat edemiyorum. Bu nedenle bir çalışmam sonlanmadan, yeni fikirleri not almak için elinden defterini düşürmeyen biri değilim.

Nasıl bir defter kullanıcısısınız?
Ona kaydettiğiniz notları ya da çizimleri hayata geçirmediğinizde bir defter ümit kırıcı olabiliyor. Fikirsel notlardan öte defter benim için yapılandırmaya başladığım bir çalışmanın yol haritası niteliğinde.

Notlarınızı dijital ortamda tutmaya nasıl bakıyorsunuz?
Çalışmalarımda kullanacağım obje ya da mekânları tabletimle fotoğraflayarak, çeşitli yazılımlar sayesinde bu fotoğrafların üzerinde çizimler yapmak, not almak son yıllarda sıklıkla başvurduğum bir yöntem.

Ne zaman ilham gelir ya da hangi zaman aralığında çalışırsınız? Toplantı ya da yolculuk esnasında bir şeyler karaladığınız olur mu?
İlham benim için herkesin düşündüğü romantik anlamından çok farklı. “Üretmediğiniz sürece ilham, rüzgârda sallanan bir sazdır” der Brahms. Üretmeden beş dakika geçiremeyen biriyim, bu nedenle defalarca denememe rağmen atölyemle evimi bir türlü ayıramadım. Çoğu zaman gece geç saatlere hatta kimi zaman kafama takılıp uyuyamadığım için yataktan kalkıp sabaha kadar çalışıyorum. Çoğu kişinin sandığının aksine sanatçıların da hayatında sıkıcı toplantılar fazlasıyla oluyor. Bu tip durumlarda defterime portreler karaladığımı toplantının sonunda fark ediyorum.

Defterinize dokunabilecek veya dokunamayacak kişiler var mıdır?
Bir çalışmanın hayata geliş süreci çoğu zaman bana özel kalmalıdır. Bu yüzden eşimden başkasının notlarıma ulaşabilmesi mümkün olmuyor.

Defterinize yazılabilecek en güzel ve en kötü şey?
Sergi defteri geleneğini devam ettiren sanat kurumları var. Bir sergimde, bir ilkokul öğrencisinin hayatında bundan sonra beni örnek alacağına yönelik cümlelerini hep hatırlarım. Bir çocuğun övgüsünü kazanabilmek diğer herkesinkinden daha önemli benim için. Bir güzel sanatlar öğrencisinin, bir çalışmamı yermek için kullandığı benzetme de bakış açısı farklılığı olarak çok hoşuma gitmişti.

Kimin defterine bir şeyler karalamak isterdiniz?
“Ready-ReMade” isimli son dönem projemde, kimilerinin tüketerek bir yerlere terk ettikleri nesneleri çalışmalarımda kullanırken, aynı zamanda onların yaşam defterlerine bir şeyler karalamış olduğumu düşünüyorum.

Eski ve yeni sanatçılardan birinin eskiz defterini görmeniz mümkün olsa bu kim olurdu?
Sanatçıların daha iyi anlayabileceği nedenlerle, çalışmalarını beğeniyle izlediğim kişilerin eskiz defterlerini görmekten kaçınırım.