Galerist’deki “Sanatçının Eli” başlıklı sergisiyle bizleri bilinç, beden ve ruh yolculuğuna çıkaran Ayça Telgeren için defteri hayatındaki olmazsa olmaz öğelerden biri. Defterini oyun arkadaşı olarak tanımlayan sanatçı en çok İhsan Oktay Anar ve Mimar Sinan’ın çalışmalarını merak ediyor.
Defterinizi nereden aldınız?
Kadıköy’den, sanat malzemeleri satan bir dükkândan.
Sizin için defterin anlamı nedir?
Kafa kaydı, oyun arkadaşı.
Defteriniz her zaman yanınızda mıdır, olmadığında kendinizi nasıl hissedersiniz?
Evet, çantam varsa defter de olur içinde. İhtiyaç duyduğumda yoksa yanımda, hemen edinirim bir tane.
Nasıl bir defter kullanıcısısınız?
Defterlerimi kişiselleştiririm, saklarım, sık sık döner göz atarım hatta kendime ve arkadaşlarıma yazı-çizi amaçlı küçük defterler yaparım.
Ne zaman ilham gelir ya da hangi zaman aralığında çalışırsınız?
İlham gelmez, kendisiyle yeterince ilgilenirseniz gitmez çünkü. Çalışmak için seçtiğim bir zaman dilimi yok, uygun olan her an çalışma halindeyim.
Defterinize dokunabilecek veya dokunamayacak kişiler var mıdır?
Evime, atölyeme girebilecek yakınlıkta olan herkes dokunabilir.
Defterinize yazılabilecek en güzel ve en kötü şey?
Güzel çok şey var, kötü olan ise hiç yazılmaması ve çizilmemesidir.
Kimin defterine bir şeyler karalamak isterdiniz?
Ursula K. Lequin’in defterlerine.
Eski ve yeni sanatçılardan birinin eskiz defterini görmeniz mümkün olsa bu kim olurdu?
İhsan Oktay Anar ve Mimar Sinan.
Defterinize ulaşabilecekleri bir adres vermenizi istersek…
Kadıköy Mühürdar’daki atölyem…