barinak-kopeklerii-2

UYUM SORUNU SATIN ALINAN BİR KÖPEKTEN FAZLA DEĞİL
Barınakta büyümüş bir köpek bile olsa uyum konusunu kendinize satın alınmış bir köpekten daha fazla dert etmemeniz gerektiğini Özlem anlatsın:
“Tango 4,5 aylıkken muhtemelen araba çarpması sonucu yol kenarında ağır yaralı olarak bulunmuş. Geçirdiği operasyon sonucu bir bacağını kaybetmiş. Bulan kişi bakacak yeri olmadığı için barınağa bırakmış. Bana anlatılan hikâyesi buydu ve bir senedir ailesi olsun umuduyla bekliyordu. Rutin barınak ziyaretlerimde köpek sahiplenmek isteyen insanlar kafesine yaklaştıkça sevinçle ayağa kalktığını, tellere abandığını, sevilmek için çırpındığını, üç bacaklı olduğunu gören insanlar diğer kafeslere yönelince bakışlarına yerleşen üzüntüyü seyrettim. Zamanla insanlardan umudunu kesti. Yüzü duvara dönük yatıyor, kim gelirse gelsin dönüp bakmıyordu. Küsmüştü. Yemek yemek istemiyordu. Tüm yuva arayışlarımız sonuçsuz kaldı. Kimse onu istemedi. Evde bir köpeğimiz ve ondan fazla kedimiz olduğu için almaya cesaret edemiyordum. Üzüntümü eşime anlattım. Benimle barınağa geldi. Tango’nun kafesine gidip seslendi. Tango haftalar sonra ilk kez bir insana tepki verdi, yine tellere tırmandı, sevilsin diye burnunu uzattı ve işte o gün bizim oğlumuz oldu.
Başta kedilere biraz tepkili olduğu için ona bahçede yer yaptık. Önce, sabah akşam gezmelerimizde bir yandan da sokak kedilerini beslediğimiz için, kedilere alıştı. Hatta bir süre sonra bebek kedi gördüğünde ağlamaya başladı; sevmek, sahiplenmek istiyordu.
Bahçe köpeği ailenizin ferdi gibi olmuyor. Onu dışlamış gibi kötü hissediyorsunuz kendinizi. Hızlı ve olumlu ilerlemesini görünce, evin içine aldık Tango’yu. İçeri adım attığı günden beri hiçbir konuda sorun yaşamadık. Bütün kediler onun sahibi oldu. Üstüne çıkıp yattılar, ister sevdiler ister dövdüler. O ise hep sabırlı, hep sevgi dolu, hep sahiplenici oldu. Eve gelen bebek kedilere bakıcılık, babalık etti; korudu, koynunda uyuttu.
Sanki bu evde doğmuş büyümüş gibi. Kısa sürede her şeyi öğrendi. En çok yemeğe, kedilere ve babasına düşkün. Kedi kardeşleri, köpek kardeşi ve biz onu çok seviyoruz. Evimizin yakışıklı oğlu o. Ve biliyorum ki, o soğuk fayanslarda kafeslere hapsedilmiş yüzlerce, binlerce Tango var. Sadece engelli olduğu için yuva bulamayan, hayata küsen. Onlara yüreğinizi açın. Sevilmeyi hak ettiklerini gösterin. Başını dizinize yaslayıp uyuduğunda neler hissedeceğinizi hayal bile edemezsiniz.”

 

1 2