31 Aralık gecesi ne yapacağınıza karar vermişsinizdir. Peki, yapmamanız gereken şeyleri düşündünüz mü? 

İşte yılbaşında yapmamanız gerekenler;

Türlü türlü programlar, aybaşından planlanan aktiviteler, ne yiyeceğimize ya da ne giyeceğimize dair haftalar öncesinden yapılan alışverişler, gidilecek mekânlar yahut şehirlerin belirlendiği gündür yılbaşı. Ancak istatistiklere bile baksak, karşımıza çıkacak net bir gerçeği de göz ardı edemeyiz: Yılbaşı gecesi hiçbir zaman istediğimiz kadar keyifli ve olaysız geçmez! “Yılbaşı gecesi ne yapmalıyız?” temalı listeler her yerde karşımıza çıkar da, bu her şeyin değişeceğine inandığımız tek gecede neler yapmayacağımızı hiçbir zaman bilmeyiz. Haliyle her yılbaşında yapmamız gereken olasılıkların içerisinde yuvarlanır, ertesi güne bu pişmanlıklarla uyanırız. Bu kısa tavsiyeler yazısında, bu yılbaşı ne yapmamamız gerektiğine ufak bir göz gezdireceğiz.

 

Kalabalık Meydanlardan Uzak Dur!
Kalabalık meydanlardan kastımızın ne olduğunu elbet anlamışsınızdır. Avrupa şehirlerinin meydanlarındaki kutlamalara iç geçirip, her yılbaşı farklı olur umuduyla eğlenmek için yollara düştüğümüz o semtlerden bahsediyoruz. Geniş güvenlik önlemlerine rağmen, şehrin her kesiminden hatta yurtdışından bile ziyaretçi alan bu meydanlar, yılbaşı geceleri daha da tehlikeli bir hal alıyor. Kalabalığın içerisinde başınıza gelme ihtimali olan kötü olayların yılbaşı gecenizi zehir etmesini, gecenizin karakollarda ya da hastanelerde heba olmasını istemiyorsanız, bir süre daha buralardan uzak durmanız gerekiyor. En azından emin olana kadar!

 

Ertesi Günü Hatırla!
Yılbaşı geceleri, kandaki alkol miktarının arttığı gecelerdendir. En başta şunu unutmamak gerekiyor: Eğlenmek için yalnızca alkole ihtiyacımız yok. Bugünün amacı sevdiklerimizle bir arada olmak, keyifli vakit geçirmek, geçirdiğimiz o koca seneye bakıp bir sonrakini sevgiyle karşılamak değil mi? Peki, neden aylarca planladığımız bu özel günü, ertesi sabah hatırlamayacak kadar çok içelim; gece boyu gülüp eğlendiğimiz zamanları, hafızamızdan çıkaralım? Ya da daha kötüsü, gece boyu lavabolardan başımızı kaldıramayalım, mide bulantısıyla yataklarda kıvranalım? Yeni bir yıla uyandığımız sabahı, baş ağrısıyla, halsizlikle ya da ne yaptığınızın farkında olmadığınız bir pişmanlıkla geçirmek istemiyorsanız içkiyi abartmayın; biliyorsunuz ki alkol bütün kötülüklerin anasıdır!

 

 

Abur Cubura Hayır!
Bugünün en temel yanlışlarından biri de gün boyu aç kalıp, akşamında cipslerle, çerezlerle, birbirinden sağlıksız besinlerle mideyi doldurmaktır. Fakat aksine yılbaşı gecesi uzun süreceği için günlük öğünleri katiyen atlamamak gerekiyor. Partilerin vazgeçilmezi olan mükellef sofralardan vazgeçin demiyoruz. Ancak kalbimizi ve midemizi de unutmayalım mümkün olduğunca. Yılbaşı gecesi her istediğimizi yiyebilmek ya da o bir beden küçük alıp içine girmeye ant içtiğimiz kıyafeti giymek adına bütün gün aç kalmayalım, gece boyunca da abur cubur tüketip keyifsiz bir yeni yıl sabahına uyanmayalım.

 

Tutulmayacak Sözler
Yılbaşı gecelerinin bitmeyen süreçlerinden biri de kendimize ertesi gün hatırlanmayacak, hatırlansa da tutulmayacak sözler vermektir. Sanki önümüzde koca bir yıl yokmuşçasına tek bir geceye sıkıştırdığımız “Spora başlıyorum”, “Yarın sigarayı bırakacağım”, “Bu yıl yüksek lisans yapacağım”, “Bu sene o son kalan dersimi de vereceğim” cümleleri hepimiz sarf etmişizdir. Neden? Kendimize dert edindiğimiz o bütün sorunları, o an, o dakika hatırlamanın gereği var mı? Ya da bir arada olduğumuz insanların, hiç merak etmedikleri fikirlerimizle kafalarını ütülemenin? Bizce yok. En azından daha geniş ve uygun bir atmosferde konuşabileceğiniz konuların, bu eğlenceli partilerin doğasına aykırı olduğunu unutmayın!