30 Eylül 2012 , Türkiye’nin en büyük eş zamanlı eylemlerinden birine sahne oldu. Uzaktan kulağa hoş gelen yasa tasarısının neden böyle protesto edildiğini merak ediyorsanız, uzmanımız anlatıyor.

 

1

Image 1 of 9

Geçen yıl gündeme gelen ve Türkiye çapında yapılmış en büyük eylemlerden birini (30 Eylül 2012) doğuran bir “hayvan refahı” yasa değişikliği söz konusu. Hayvana şiddet, tecavüz gibi insanlık suçlarını, sadece küçük bir miktar para cezası gerektiren kabahatler kanununa denk görmek gibi büyük eksiklikleri olmakla birlikte, mevcut 5199 nolu yasa sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp, aşılanıp tekrar alındıkları sokağa bırakılmalarını ve doğdukları yerlerde yerel yönetimler ve halk tarafından yaşatılmalarını öngörmesi bakımından bence dünyanın en insancıl yasalarından biri. Buna rağmen uygulamada büyük aksaklıklar, belediyeler tarafından “delik deşik edilmeler” yaşanıyordu. Hükümet, bu yasa üzerinde söz verdiği iyileştirmeyi yapmadığı gibi, ortaya ne hayvanların iyiliğiyle ne de insanlıkla bağdaşan bir tasarı çıkardı. Tüm sokak hayvanlarının toplanmasını, ormanlarda kurulacak dev barınaklara kapatılmasını, buradan sahiplendirmelerini öngören yasa, konuyla ilgili olmayanlara çok parlak görünebilir. Neden “Ölüm yasasına hayır!” sloganlarıyla protesto edildiğini, veteriner iç hastalıklar ve psikoloji uzmanı Prof. Dr. Tamer Dodurka anlatıyor: