Kadınlar serisiyle keşfettik onu, şu anda Elgiz Müzesi’ndeki sergide de bir heykeli yer alan Toros, “Daha Yapacağım Çok Şey Var ” diyor. İstanbul gibi kalabalık, bol olaylı aynı zamanda huzur veren bu şehirde olmanın sa sanatı adına bir boşaltma yaşattığını ekliyor.

resim1-kopya-6

Image 5 of 5

Eserlerinizde kullandığınız malzemeleri neye göre belirliyorsunuz? Sanatçının yöneldiği malzeme aslında onun kişiliğinden de izler taşıyabilir mi?

Örneğin taş ve ahşapla çalışan sanatçılar daha prensipli işler çıkarıyor. Belli bir kütle olur, taş işleyen adam ya da kadın, o kütlenin dışına çıkamaz. Benim öyle bir prensibim yok. Bu konuda katı bir insan değilim. Genelde çamurdan ve metalden yaparım heykellerimi. Bu şekilde formu heykelin bitimine doğru her zaman değiştirme imkânım oluyor. Zira taşı yontan kişi daha çok eskizine, kalıplara bağlı kalır. Sorunun ikinci kısmına da cevabım “Evet” olur. Malzeme seçimim de hayata bakış açımla örtüşüyor. Bazı konularda sert olabilirim ama burada duyguları anlatıyoruz. Tamamen değişkendir duygu. Heykel de bir günde bitmeyen bir şey. Bu nedenle bugün başka, iki gün sonra başka bir şey hissediyorumdur. Bu duygu durumu da kullandığım malzemeler sayesinde heykele yansıyabiliyor. Elbette yapılan form ve belli bir felsefe var, o doğrultuda gidiyor. Ancak küçük değişiklikler olabiliyor. Bazen hiçbir şey düşünmeden de bir heykele başlayabiliyorum.