Neden bizi sevgi kurtaracak, bilim anlatsın
Uzman Psikolojik Danışman Bengü Büyükdere:
• Bir kediye veya köpeğe dokunduğumuzda, onu okşadığımızda kalp atışlarımızın daha sakin olmamızı sağlayacak şekilde yavaşladığını ve tansiyonumuzun düştüğünü gösteren araştırmalar mevcut. Üstelik bu fiziksel temas iki tarafta da aynı etkiyi yaratmakta. Yani okşadığımız hayvan da aynı olumlu etkilerden yararlanmakta. Bu etki kısa süreli olmakla birlikte travma sonrasında sık görülen kaygı, korku duygularına karşı destek sağlayabilir.
• Travma sonrasında kişi güven duymak anlamında sorun yaşayabilir. Yaşanan travmanın çeşidine göre başka bir kişiye yakın olmakta zorluk yaşayabilir. Bir hayvanla iletişim ve bağ kurmak kişinin kendini daha az izole ve yalnız hissetmesini sağlar. Ayrıca hayvanlar koşulsuz sevgi verir ve sizi yargılamazlar! Hiçbir hayvan size “Ama sen de şöyle yapsaydın keşke!” demez, “Bu düşüncelerin veya duyguların çok yanlış!” bakışı atmaz. Yaşadığınız duygu, düşünce, davranışın yargılanmaması ve gördüğünüz sevgi kalbinizi tekrar açmanızı destekleyebilir. Yeniden güvenmeyi öğrenmemize katkı sağlar.
• Güvenle dokunmak ve hareket stresle baş etmede önemli desteklerdir. Özellikle bir köpeğiniz varsa, her gün onu gezdirirken ve okşarken bu iki destekten yararlanmış olursunuz. Ayrıca yürüyüşün fiziksel, ruhsal, sosyal pek çok faydası bulunmaktadır. Fiziksel olarak yürüyüşün yararlarını doktorlarımız sık sık bize hatırlatmaktalar. Sosyal anlamda diğer insanlarla iletişim kurmanızı sağlar, ortak bir noktada buluşursunuz ve bu nokta başka bir canlıya duyulan sevgiyi de içermektedir. Ruhsal anlamda ise sadece hayvan dostunuzla değil, çevrenizle tekrar bağ kurmanızı destekler, depresif duyguların giderilmesine yardımcı olur.
• Travma sonrasında daha dağınık yaşama eğilimi gösteririz (yataktan çıkmak istememek, gece uyuyamayıp günü yatakta geçirmek vs.). Evimizde yaşayan bir hayvan ise ona karşı duyduğumuz sevgi ve sorumlulukla günümüze bir rutin getirmemizi kolaylaştırır. Belli saatlerde mama vermemiz, gezdirmemiz, ilgi göstermemiz gerekir. Bir rutine ayak uydurmak ise depresif duyguları atlatmakta önemli bir role sahiptir.
• Hayvanlar anda yaşar. Travma sonrası tekrar tekrar aynı anıları yaşayan, aynı korkulu düşünceleri zihninde dolaştıran kişi için iyi bir gözlem ve öğrenme deneyimi oluşturabilirler.
• Travma sonrası kişiler kendilerini önemsiz, değersiz, unutulmuş vb. hissedebilirler. Hayvanlar, bu anlamda kişinin düşmüş öz değerini artırmayı destekleyebilirler. Sizi her gördüklerinde son derece mutlu olup (hele köpekler!) onlar için ne kadar büyük önem taşıdığınızı gösteren davranışlarda bulunurlar.Neden bizi sevgi kurtaracak, bilim anlatsın
Uzman Psikolojik Danışman Bengü Büyükdere:
• Bir kediye veya köpeğe dokunduğumuzda, onu okşadığımızda kalp atışlarımızın daha sakin olmamızı sağlayacak şekilde yavaşladığını ve tansiyonumuzun düştüğünü gösteren araştırmalar mevcut. Üstelik bu fiziksel temas iki tarafta da aynı etkiyi yaratmakta. Yani okşadığımız hayvan da aynı olumlu etkilerden yararlanmakta. Bu etki kısa süreli olmakla birlikte travma sonrasında sık görülen kaygı, korku duygularına karşı destek sağlayabilir.
• Travma sonrasında kişi güven duymak anlamında sorun yaşayabilir. Yaşanan travmanın çeşidine göre başka bir kişiye yakın olmakta zorluk yaşayabilir. Bir hayvanla iletişim ve bağ kurmak kişinin kendini daha az izole ve yalnız hissetmesini sağlar. Ayrıca hayvanlar koşulsuz sevgi verir ve sizi yargılamazlar! Hiçbir hayvan size “Ama sen de şöyle yapsaydın keşke!” demez, “Bu düşüncelerin veya duyguların çok yanlış!” bakışı atmaz. Yaşadığınız duygu, düşünce, davranışın yargılanmaması ve gördüğünüz sevgi kalbinizi tekrar açmanızı destekleyebilir. Yeniden güvenmeyi öğrenmemize katkı sağlar.
• Güvenle dokunmak ve hareket stresle baş etmede önemli desteklerdir. Özellikle bir köpeğiniz varsa, her gün onu gezdirirken ve okşarken bu iki destekten yararlanmış olursunuz. Ayrıca yürüyüşün fiziksel, ruhsal, sosyal pek çok faydası bulunmaktadır. Fiziksel olarak yürüyüşün yararlarını doktorlarımız sık sık bize hatırlatmaktalar. Sosyal anlamda diğer insanlarla iletişim kurmanızı sağlar, ortak bir noktada buluşursunuz ve bu nokta başka bir canlıya duyulan sevgiyi de içermektedir. Ruhsal anlamda ise sadece hayvan dostunuzla değil, çevrenizle tekrar bağ kurmanızı destekler, depresif duyguların giderilmesine yardımcı olur.
• Travma sonrasında daha dağınık yaşama eğilimi gösteririz (yataktan çıkmak istememek, gece uyuyamayıp günü yatakta geçirmek vs.). Evimizde yaşayan bir hayvan ise ona karşı duyduğumuz sevgi ve sorumlulukla günümüze bir rutin getirmemizi kolaylaştırır. Belli saatlerde mama vermemiz, gezdirmemiz, ilgi göstermemiz gerekir. Bir rutine ayak uydurmak ise depresif duyguları atlatmakta önemli bir role sahiptir.
• Hayvanlar anda yaşar. Travma sonrası tekrar tekrar aynı anıları yaşayan, aynı korkulu düşünceleri zihninde dolaştıran kişi için iyi bir gözlem ve öğrenme deneyimi oluşturabilirler.
• Travma sonrası kişiler kendilerini önemsiz, değersiz, unutulmuş vb. hissedebilirler. Hayvanlar, bu anlamda kişinin düşmüş öz değerini artırmayı destekleyebilirler. Sizi her gördüklerinde son derece mutlu olup (hele köpekler!) onlar için ne kadar büyük önem taşıdığınızı gösteren davranışlarda bulunurlar.