Hayal gücünüzü ifade etmenin milyon tane yolu var. Emre Karatoprak’ın seçimi ise kolajdan yana. Vintage renkler, biraz The Doors ruhu, Monroe ekolünden gelen Pin Up kızları ve Psychedelic külüpler… 60’lara ışınlanıyoruz.

retroogleyemegi

Image 1 of 20

Seni kolaj yapmaya iten şey ne oldu?
Aslında ben de tam olarak neden ve nasıl başladığını hatırlamıyorum. “Her şey birdenbire oldu” lafı vardır ya Orhan Veli’nin, hakikaten öyle oldu. Bir objeyi alıp başka bir resmin üzerine koyma fikriydi sanırım beni cezbeden, bu da kolajın ötesinde bir şeymiş gibi geliyor bana. Çok alakasız nesne ve insanları aynı karede hayal ederseniz o fikir bir süre sonra uçup kaybolur ama kâğıda döktüğünüz takdirde kendi kurallarınızı, kendi dünyanızı kurmanın mümkün olduğunu anlarsınız. Hayal gücünüzü ifade etmenin milyon tane yolu var, kolaj sadece bir tanesi.

İlginç bir şey yaptığını düşünüyor musun?
Çalışırken çok eğleniyorum, keyif alıyorum. Kolajı sevmemin en büyük nedeni hata yapma fırsatı vermesi. Kalın çizgilerle çizilmiş kuralı yok, seni olduğu gibi kabul ediyor. Kolaj yapan çok insana rastlıyorum, herkesin ortak tepkisi genelde heyecan duymak oluyor! Bazen hiç ummadığınız bir anda iki şeyi yan yana yakalarsınız; düşünerek değil, rastlantı sonucu bir araya gelen şeylerdir bunlar.

O halde çalışmalarında üzerinde düşünülmüş bir süreçten bahsedemeyiz.
Hayır, başlamadan önce şunu yapmak istiyorum diye asla oturmuyorum. Elimde çok malzeme oluyor, deneyip yanılıyorum sonra tekrar deniyorum, sonunda gözüme iyi geliyorsa bitiriyorum. Farklı kavramları bir araya getirmenin tek yolu kendine müsaade etmekten geçiyor, neyi sevip neyi sevmediğinize karar vermelisiniz, o zaman işin kendisi zaten önünüze çıkıyor.

Mesela Jordan ve kuru kafa yan yana. Nasıl bir çağrışım sonucunda bir araya geldiler?
Tamamen gözüme hoş geldiği için yan yana geldiler. O kuru kafayı koymadan önce onlarca başka şey denedim, hiçbiri tatmin etmedi. Kolajla uğraşan insanların genelde bir hikâye anlatmak istediğini görüyorum, ki aslında kolajın amacı da biraz budur, farklı nesneleri bir araya getirerek sözcükle tam olarak ifade edilemeyeni keşfetmek, anlatmak, aktarmaktır. Ancak bazen hikâye anlatmak isterken asıl amaçtan sapabilirsiniz, ben daha çok işin kapak kısmıyla, işin estetiğiyle ilgilenmeyi tercih ediyorum. 50’lerin, 60’ların single plak kapaklarını hayal edin, hepsi müziğin kendisi gibi basit ve kusurludur. Bu biraz hiç bilmediğiniz bir grubun plağını sırf kapağı güzel diye almaya benziyor, içeriği zayıf bile çıksa kapak hep kalıcı olacaktır.