TNK, üçüncü stüdyo albümü “melankoli”yle karşımızda. grubun vokal ve gitaristi Caner Karamukluoğlu’yla albüm hakkında konuştuk.

11

Image 1 of 2

Ankara’dan çıkan bir grupsunuz. Türk rock müziğine baktığımızda, Ankara’dan çok fazla grup görüyoruz. Bunun size göre şehirle bir alakası var mı?

Ankara’dan birçok grubun çıktığı dönemde ve bu dönemin biraz öncesinde yani aslında 2000-2010 yılları arası olarak tanımlayabileceğimiz yıllarda bir şekilde bir akım oluşmuş durumdaydı bu akım sayesinde yeni gruplar iyi müzik üretebileceklerine inanıyorlardı, bir de üzerine Ankara’nın insanları çalışmaya iten ruhu eklenince çok fazla grup çıkabilecek bir ortam oluşmuş oluyordu. Ayrıca şu da çok önemli bir konu Ankara’da müzik üretenlerin hepsi birbirini tanırdı. Bunun sonucunda da ortaya birbirinden hem ilham alan hem de birbiriyle rekabet eden grupların yaşadığı bir şehir çıkmıştı.

Grubun temelleri lisede atıldı. Lisede çok daha sert müzikler dinlediğinizi söylemiştiniz. Neler dinliyordunuz?

Lisedeyken metalciydik denebilir. Metallica, Megadeth, Iron Maiden, Dream Theater, Manowar gibi grupları dinliyorduk, ayna karşısında çalışıyorduk ve stüdyoda da “cover”lıyorduk. Bunların yanı sıra “grunge” müzik türüne de merakımız vardı. Nirvana, Pearl Jam ve Alice in Chains gibi grupları da dinliyorduk.

Peki o müziklerden şimdiki müzik tarzınıza geçiş süreciniz nasıl oldu?

Doğal bir olgunlaşma süreci içerisinde oldu diyebilirim. Öncelikle başka grupların ve türlerin varlığını keşfettik. Beğendiğimiz her şeyi dinlemeye, araştırmaya başladık. Ama hâlâ stüdyoda “takılırken” sert müzik yaptığımız oluyor.

Birçok farklı müzik yarışmasında başarı elde ettiniz. Bu yarışmaların size nasıl katkısı oldu?

Bol bol sahne tecrubesi ve önemli insanları tanıma fırsatının dışında somut anlamda çok da fazla katkısı olmadı. “Bizim işimiz bu” dedirtip daha ciddi bir şekilde çalışmaya yönelttiği söylenebilir.

2005 ve 2010 iki albümünüzün çıkış tarihleri. Bu aradaki beş yıllık aranın nedeni özel sebepler miydi yoksa müzikal anlamda bir bekleme süreci mi?

İlk albümümüz “Sıra Bizde” yarışmanın ödülü olarak sunulmuş bir fırsattı ve bir şekilde promosyonu hiç yapılmadı. Ayrıca o yıllarda müziğe bakış açımız ve yaşlarımız düşünüldüğünde biz de profesyonel olarak bu işi yapacak duruma henüz gelmemiştik. Hatta o albümdeki klipler de müzik kanallarından birinin isteği üzerine, 2007 yılında, yani albüm çıktıktan iki yıl sonra kendi imkanlarımızla çekilen kliplerdir. Yani bir bakıma TNK 2007’de profesyönelliğe adım atmış olarak da düşünülebilir. “Söyle Ruhum” albümünün de 2010 yılında çıktığı düşünüldüğünde üç yıl gibi bir zaman oluyor, ki bu da yeni bir albümün üretim süreci açısından uzun, fakat normal bir süre olarak değerlendirilebilir.