Hop oturup hop kalkacağınız, bol bol kahkaha atacağınız bir romana ne dersiniz? İşte karşımızda haftalarca New York Times bestseller listesinde kalmış kaçık karakterlerle şahane bir kurgunun buluştuğu matrak mı matrak bir polisiye!
İsviçre saatleri gibi tıkır tıkır işleyen bir roman, gerilimi de eğlencesi de zirvede bir polisiye macera ‘Pis Maymun’. Hedefi tam on ikiden vuran kusursuz bir atış. Üstelik, polisiye klişeleri olarak değerlendirilen; kadınlarla ilişkide başarısız ve yalnız erkek, son anda ölümden dönme, son dakikaya kadar düğümleri çözmeme ve daha nice unsuru, aynı klişe geleneğine yaslanarak ama bir o kadar da dalga geçerek yapıyor. İnsanlar sadece eğlensin, kahkaha atarak karnını tutsun demiyor Hiaasen. Son derece sert cinayetler, işkenceler, kapitalist manipülasyonlar, vahşi sahneler cereyan ediyor gözümüzün önünde. Guy Ritchie filmi ‘Kapışma’daki Çingene’nin son dövüşü ardına gerçekleşen baskın gibi kan gövdeyi götürüyor ama tebessümle izliyoruz. Son derece şüpheli bir ölümlü vakanın peşine düşen kahramanımız, bir süre sonra birbiri ardına yeni ölümlerin gerçekleştiği ve hepsinin çok yakından geçtiği olaylara balıklama dalıyor. Bu arada şahsi (aşk) hayatında ve kariyerinde (tamamen dibe vurmuştur) halletmesi gereken meseleler vardır ki, diğer taraftan kimsenin çözemediği çıkamazları Holmes gibi çözüverir. Johnny Depp’le aynı sahneyi paylaşmış maymunların kesik kolların havada uçup köpekbalıklarının kol gezdiği, kasırgaların çatı uçurup en ateşli aşk sahnelerinin yaşandığı bir macera! Retro filmlerin kovalama sahnelerinde çalınan müzik eşliğinde okuyun bir de, maceranın tam içine gireceksiniz… Carl Hiaasen’in orijinal ritmini bir an olsun düşürmeden ve dilsel özelliklerini aksatmadan yansıtan çevirmen Algan Sezgintüredi’nin de hakkını teslim etmek gerek.