BİZANSLILAR BOĞAZ İÇİN “DÜNYANIN KOLYESİ” DEMİŞLER. İKİ KITAYI VE GÖNÜLLERİ BAĞLAYAN BOĞAZ’A ÇOK YAKIŞIR ERGUVAN. ŞEHRİN ÇİÇEĞİ LALE İSE BOĞAZ’IN AĞACI ERGUVANDIR.

1

Image 1 of 7

Erguvan ağacı İstanbul’a dört mevsim yakışıyor gerçekte. Kış aylarında karakalem çizilmiş gotik bir kahraman gibi kentin hırçınlığına ortak oluyor. Sonra çılgınlar gibi pembe çiçekler açıyor, “Bahar geldi” diyor İstanbullu’ya… Yaprağa durduğu zaman dibine pespembe bir örtü seriyor. Yaz boyunca yapraklarıyla güneşe kalkan oluyor, sonbaharda “beni biraz özleyin” deyip kabuğuna çekiliyor ve bir anlamda kendini unutturuyor. Ta ki yeniden bahar gelene ve o efsane pembelere bürünene dek. Bu devran hep böyle dönüyor. Ve erguvan, denizle gökyüzünün mavileri arasına serpilen pembe konfetiler gibi belki de en çok Boğaziçi’ne yakışıyor. Tam da mevsimi gelmişken, “sürprizlerde dolu bu ağacı kimden dinleyelim” diye düşündük. Aklımıza İstanbul’a, Boğaziçi’ne ve erguvan ağaçlarına sevdalı Saffet Emre Tonguç’tan başkası gelmedi…