Caffe Nero’nun ilham atölyesi etkinliğinde ufak bir söyleşi gerçekleştirdik.

caffenero1

Image 1 of 1

Caffe Nero’nun ilham atölyesi etkinliğini duyduğumuz vakit, git gide gelişen kahve kültürünü de göz önünde bulundurarak katılmaya karar verdik. E peki nasıldı bu etkinlik? Neler oldu? Ufak bir özet geçelim… İncirden çikolataya, cevizden tarçına bir sürü yiyecek sergilendi kâselerde. Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken hemen bir açıklık getirildi olaya. Gözlerimiz kapalı, tüm kâseleri toplayıp bize ne hissettirdiğini ve nerelere götürdüğünü not edecektik defterimize. Önümüzdeki slaytta da kahvenin geçmişten günümüze gelen yolcuğuna tanık olurken, içerisinde barındırdığı tüm ince detayları öğrenmiş olduk. Genç İtalyan sanatçı Dario Agrimi ve Londra Caffe Nero Pazarlama Müdürü Valeria Borgia da oradayken kendilerine sorularımızı sormayı da ihmal etmedik tabii.

Eserlerinizde ilhamı nereden alıyorsunuz?

Dario Agrimi -Benim esas işim insanların davranışlarını incelemek, gözlemlemek. Aslında gördüklerimden etkileniyorum. Gördüklerim etrafımdaki insanlar olabilir, televizyondan biri olur, tanıdığım tanımadığım herhangi biri olabilir. Daha çok konseptler ve düşünsel şeyler üzerine çalışıyorum. Bir şey gördüğümüzde onun madde hali değil, bize düşündürdüğü şey aklımızda kalıyor. Dolayısıyla gördüğüm şeyden aldığımı fark edilir bir şekilde ortaya koyuyorum.

Çalışırken ne tarz müzikler dinlersiniz?

Dario Agrimi - İşimi çok konsantre bir şekilde yaptığım için sürekli aynı müziği dinliyorum. MP3üme 40 saatlik bir liste yapıyorum. Napolitan ya da rap müzikleri dışında herhangi bir müzik olabilir bu. Bunu da konsantrasyonum bozulmasın ya da aklımı yeni bir müziğe odaklanmaya çalışmasın diye yapıyorum. Yani ben çalışmamı yaparken diğer yandan da alışılagelmiş müziklerimi dinliyorum.

Sabahtan akşama bir gününüz nasıl geçiyor?

Dario Agrimi - Saat dokuz gibi uyanıyorum. Saat ikiye kadar da atölyede oluyorum. Öğle yemeğimi yapıyorum, bu da gün içinde yediğim tek öğün zaten. Sonra da 22.30’a kadar çalışmalarıma devam ediyorum.

Türkiye’de güm geçtikçe gelişen kahve kültürünü nasıl yorumluyorsunuz?

Dario Agrimi - Büyümede, yayılmakta olan bir kültür. Ben de bunu pozitif olarak görüyorum. Çünkü büyüyen bir yapı ve dolayısıyla bu olumlu bir gelişme. Geçmişte daha az seçenek vardı, gelecekte daha çok seçenek sunuluyor insana kahve adına.

İtalya da kahve kültürü nasıl?

Valeria Borgia - Herşeyden önce çok geleneksel bir kültür. Çünkü herkes uyanır uyanmaz evinde de olsa bir kahve içer. Yarım saat sonra işe gitmek için çıkarken bir kahve daha içerler. İkinci kahveye ihtiyaç olmasa bile kendi kahve barlarımıza gitme âdetimiz var. Mesela benim erkek kardeşim avukat. Her sabah tüm avukatların gittiği kahve bara gider ve içeceğini orada içer. Öğrenci olduğumuzda da öğrencilerin takıldığı bara giderdik. Dolayısıyla bu sosyal bir şey haline gelmiş durumda.

Hiç Türk Kahvesi içtiniz mi?

Evet içtik ve beğendik.

Sizce Türkiye’de kahve kültürünün popülerleşmesi neye bağlı?

Valeria Borgia - Günün her saatinde ve herkesin içebileceği bir içecek. Uzun süreli sohbetlerin en iyi dostu diyebiliriz.

Sizin sabah kahveniz hangisi?

Cappuccino, espresso ya da americano? Kesinlikle Cappuccino.

Kahve yapmak çok zor değil belki, yeni furya kahveyi süslemek. “Kahve süsleme sanatı” diye bir şey var artık. Bu konuda düşünceleriniz neler?

Dario Agrimi - Ben yenilikçi olarak görüyorum. Daha önce yoktu şu anda var. Bu da şık bir sunum olduğundan olumlu bir şey. Geleneksel bir cevap verecek olursam, güzellik tabii önemli ama lezzeti en önemli olan.

İlk kahve zincirlerinden Cafe Nero… Bunca yıldır bu kadar ilgisini görmesini neye bağlıyorsunuz?

Valeria Borgia - Uluslararası anlamda bu başarının iki-üç tane unsuru var. İlki 17 yıldır aynı kahve karışımını kullanıyoruz. Bu karışımı da kimse bilmiyor. Tüm içeceklerimizin hepsinin temeli espresso. Filtre kahve bazı olan hiçbir içeceğimiz yok. Üçüncüsü ise -ki bence en önemlisi- bunu kullanıcı da fark ediyor. Baristalarla birebir irtibatın olması çok önemli. Bu da Cafe Nero’nun en belirgin kültürel özelliklerinden biri. Aslında genelde rakiplerde biri siparişi alıyor, diğeri hazırlıyor sonra size sesleniyorlar. Ama Cafe Nero’da senin bir baristan var kahveyi bizzat kendisi sunuyor.