KINALI ADA
Size ilk olarak benim de yaşadığım Kınalı Ada’dan bahsetmek istiyorum. Adalar’ın ilkidir ama sorarsanız pek bilinmez. Genelde “Küçükken Büyükada’ya giderdik” gibi yorumlar alırım. “Kınalı mı? Hangisi o, üçüncüsü mü? Ne var orada? Sence denize girmeye gelelim mi?” gibi sorular da peşi sıra gelir.
NE YAPILIR? Evet, Kınalı Ada, Prens Adaları’nın ilki; ayrıca en küçüğü, ancak nüfus olarak Burgaz’dan daha kalabalık. Tabii, Sedef, Yassı, Kaşık ve Sivri’yi saymazsak… Esasında Kınalı Ada’da gerçekten bir şey yoktur. Bana göre şehirdeki mahalleli komşuların yılın geri kalan dokuz ayında olduğu gibi beraber yaşamaya devam ettikleri yazlık bir mahalledir. Kurtuluş’tan; Yeşilköy, Bakırköy, Samatya ve Kadıköy’den etrafınızdaki özellikle Ermeni ve Süryani ailelerin yaz aylarını geçirdiği adadır. Adayı çepeçevre yürüyerek dolaşmak iyi bir tempoyla en fazla bir saatinizi alır. Adaların dört bir yanı denizle çevrilidir, ancak Kınalı gibi çok azı dört bir yanından denize girme olanağı sunar. Sahil şeridinin hemen hemen yüzde 90’ı halka açıktır. Bunun dışında Adalar Su Sporları Kulübü (Yenikapı’ya bakan tarafta) Teos Beach Club (Burgaz’a bakan tarafta) ve adanın arkasında Kamo’s Beach Club yer alıyor. Bunlardan son ikisine giriş parayla, ilki için üye olmanız gerekiyor, yok üye değilseniz yanınızda üye bir tanıdığınızın olması şart. Bu arada kulübün İstanbul’daki en eski (hatta ilk olduğuna dair söylentiler de var) olimpik yüzme havuzuna ev sahipliği yaptığını da belirtelim. Dediğim gibi sahil şeridinin tümü halka açık. Eskiden daha serbestti, ancak bugün şezlonglar ve onların işletmecileriyle biraz parsellenmiş durumda. Burada yapılacak en maceralı aktivite bisiklet kiralayıp adanın etrafında dolaşmak ya da yokuşu çıkıp, tepedeki Rum Manastırı’nı ziyaret edip, manzaranın tadını çıkarmak olacaktır.
NE YENİR? Son zamanlarda yeme – içme mekânlarının sayısı bir hayli artsa da -ki daha fazlası için pek yer olduğu da söylenemez- beklentileriz daima az olmalıdır. Türkiye’nin en eski pastanelerinden biri olan (ayrıca Nişantaşı’nda da bir şubesi bulunuyor) Bahar Pastanesi soğuk bir limonata, pasta çeşitleri ve ada halkı hakkında bolca dedikodu öğrenmek için iyi bir nokta. Unlu mamuller için tercihiniz ise Harbiye Börekçisi olmalı. Sabah saatlerinde adada olursanız çıtır böreğini muhakkak denemeniz gerekiyor. Sahilde yer alan, Ermenice’de “yemek” anlamına gelen ve Cihangir’den de bildiğimiz Jash ise özellikle hafta sonları adalıların sıklıkla uğradığı bir mekân. Cuma ve cumartesi akşamları canlı müziğin de olduğu restoranda rezervasyon şart. Üstelik iskelenin hemen çaprazında olduğu için de tercih edebilirsiniz. Pek tabii bir kokteyl barımızın olmadığını da düşünmeyin. Juke Cocktail Bar, diğer salaş mekânların yer aldığı Çınaraltı Meydanı’nda sizi bekliyor.