Ürün tasarımcılığıyla tanınan Derin Sarıyer, yaratıcılığın bir başka alanına odaklandı ve yepyeni bir şarkı çıkardı. “Herkes Bir Şey Biliyor” ile müzik dünyasına giriş yapan Sarıyer’le “Bağımsız” olarak tanımladığı müziği üzerine konuştuk.

roportajgaleri

Image 1 of 2

Derin Sarıyer “dijital single”ı “Herkes Bir Şey Biliyor”la bizi ruhumuzun derinliklerine sürüklüyor. Müziğin tarzı da, kendi yazdığı şarkının sözleri de çok özgün, kendi deyimiyle “indie” (independent-bağımsız). “Herkes bir şey biliyor gibi gelebilir sana ama umarım kapılmazsın duyduklarına, çok mutlu ol, 1987 kar tatilindeki çocuk gibi.” Şarkının sözleri böyle seyrediyor. Sözlerin anlamı, “indie” müzik tarzı ve Derin Sarıyer’in performansını nerede sergilemek isteyeceği merakınızı uyandırıyorsa doğru yerdesiniz.

Müzisyen tarafınız nasıl ve ne zaman ortaya çıktı?
Kendimi bildim bileli diyebilirim. 10’lu yaşlarımın başında ailem müzikle ilgili olduğumu hissetti. 13-14 yaşımda babamın paçasından çekiştirerek şu an hâlâ evimde duran Yamaha akustik gitarımı aldırttım. Sonrasında evde gitar dersi de aldım. Ancak enstrüman çalma hevesinden ziyade, daha çok onunla küçük küçük bir şeyler yazma eğilimim olduğunu fark ettim. Lisede grubum vardı. Gitaristlik yapıyor, şarkı yazıyordum. Sonrasında çok sevdiğim aile işim olan ürün tasarımına devam ettim ama aklımda şarkı yazarlığı ile ilgili bir adım öteye gitme düşüncesi hep vardı. Son dört yıldır da yazdıklarımı, bestelediklerimi internette paylaşıyordum. Yaptıklarıma “homemade demo” (ev yapımı demo) ismini verdim. O dönemde Oğuz Kaplangı (“Herkes Bir Şey Biliyor”un prodüktörü) ile bağlantıya geçtim, o da gerçekten isteyerek ve beğenerek “Herkes Bir Şey Biliyor”un prodüktörlüğünü yapmayı kabul etti.

Ürün tasarımcılığı, söz yazarlığı, vokalistlik… Başka yetenekleriniz de var mı?
Başka yeteneğim yok ama beslendiğim alanlar var. Kafamı kurcalayan şeyler sanki hep filozoflar, düşünürler, biraz da edebiyatçılar tarafından tartışılmış. Deneme ve düşünce yazılarına odaklanıyorum. Filozofların anlatmak istediklerine karşı kendimce bir ilgim var.

“Herkes Bir Şey Biliyor”la tam olarak anlatmak istediğiniz şey nedir?
Aslında şarkıyı mikroskobun altına yatırıp DNA’larına inmek ne kadar doğru bilmem ama ben bunu anlatmaktan zevk alırım. İnsan doğuyor, bir sürü öğreti var, herkes bir şeyler anlatıyor. Biz, o anlatılanların hepsini hayatın ilk safhalarında kurtarıcı olarak görüyoruz. Hayatın gerçeklerini yumuşatmak için paraşüt niyetine kullanıyoruz. Fakat o hız azalınca, hayatın gerçekliği de azalıyor sanki. Belirsizliğe katlanabilmenin yastığı olarak tasvir edebilirim. İnsanın küçüklüğünde ölümle karşılaşması, ölümlü olduğunu öğrenmesi çok ciddi bir durum. İnsan bunu genelde bilinçaltının çok derinliklerine atıyor ve güncel sorunlar çok daha önemliymiş gibi başka şeyler tartışılıyor. “Herkes Bir Şey Biliyor”, “O hazır, paketlenmiş, herkese göre farklı renklerde, ambalajı da güzel olan şeylere kendini çok fazla kaptırma” diyor sanki. Bütün bunların amacı insanın kendini temelde iyi hissetmesi, mutlu olması… Bence bununla ilgili tek bir hissiyat varsa, o da mutluluğun ne olduğunu çok fazla düşünmeden çocukluk anında kendimizi kaptırdığımız, zamanın nasıl geçtiğini bile anlamadığımız anlarda saklı.