Hatice Çiçek, zihnindeki sonu belirsiz hikâyeleri kağıda aktardığında rahatlıyor. İstanbul, bu öykülerin kurgusunda kendisine ilham veriyor.
HATİCE ÇİÇEK KİMDİR?
1989 yılında Malatya’da doğdu. Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Halen aynı alanda yüksek lisans yapıyor. İstanbul’da resim çalışmalarına devam ediyor. “Graficon : International Graphic Art Events-2012”, “III.BALATON SZALON-2012”, “III. VoVa Miniart Vonyarcvashegy-2013”, “Genç Sanatçılar Karma Sergisi – 2014”, “Mail Art Exhibition-İstanbul – 2015”, “Portakal Çiçeği Uluslararası Plastik Sanatlar Kolonisi – 2015” ve “II.Bodrum Bienali – 2015” katıldığı sergi ve etkinlikler arasında sayılabilir.
Çizimlerinize başlarken “ne”den yola çıkıyorsunuz?
Çizmeye başlamak için bahane arıyorsam o an her şey başlamama neden olabilir. Gözüme çarpan nesneler, kulaklığıma gelen sesler beni harekete geçirmeye yetiyor. Belirli bir sınır dahilinde çizim yapmadığım için, nasıl biteceğini bilemiyorum. O an yaşadığım merak duygusu çizimlerime yön veriyor.
Çizimleriniz bittiğinde ortaya çıkan eser size ne hissettiriyor?
Zihnimde sürekli sonunu kestiremediğim hikâyeler oluşuyor. Tüm ayrıntıları düşünerek canlandıramıyorum. Bir zemin üzerine aktardığım zaman rahatlamış hissediyorum.
İstanbul’la olan ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Şu an için yaşadığım şehir.
İstanbul’un çizimlerinizde nasıl bir etkisi bulunuyor?
Bazı zamanlar kafamda dönen mevzulara kurgu aşamasında katkıda bulunuyor.
İstanbul’da kendinizi en çok nerede huzurlu hissediyorsunuz?
Uzun yürüyüşlerin ardından dinlenmek için oturduğum çay bahçelerinde.
Bizim için çizdiğiniz bu eser konuşsa size ne derdi?
Konuşma ihtimali beni ürküttü…