“Aşk – nefret ilişkisini tarif edin” deseler verilecek cevaplardan biri muhtemelen hamburger olurdu. Hem insana kendini müthiş hissettiren hem de ısırıklarımızla ellerimiz arasında kaybolduğunda bizi dehşete düşürüp pişmanlığa sürükleyen başka ne var ki?

hamburger-k

1997 yılının sonlarında Hürriyet gazetesinin ekonomi sayfalarında yayımlanan bir haber şöyle diyor: “Günde 500 milyarlık hamburger yiyoruz.” Yine aynı habere göre, o aralar ülkemizde 80 adet McDonald’s var ama hedef 150 restorana ulaşmak. Günde kaç kişinin McDonald’s’a gittiği açıklanmıyor ama bu rakamı Burger King’de 38 bin kişi olarak görüyoruz. Bu verdiğimiz rakamların 1997’den bu yana ne kadar yükseldiğini tahmin etmek hiç de zor değil. Hele ki son 10 yıldır atağa geçen yeme-içme sektörünü düşündüğümüzde…
1986’da Taksim’de açılan ilk McDonald’s’ın ardından fast – food zincirleri, 20 yıl gibi bir süre boyunca Türkiye’nin hamburger kültürünü elinde bulundursa da bir türlü ıslak hamburgerin tacını elinden almayı ve damaklarımızda bıraktığı lezzeti unutturmayı başaramadı.
2010’lu yılların ortasında ise artık yeni akım hamburgercilerin hâkimiyeti altındayız. Fast – food zincirlerinden uzak, ıslak hamburger kültüründen daha da uzak olan bu yeni nesil hamburgerciler, ABD’nin burger kültürünü ve pişirme tekniklerini beğenimize sunuyor, bizi daha önce hamburgerimiz içinde görmeye alışık olmadığımız malzemelerle tanıştırıyorlar. Biz de bayıla bayıla yiyoruz.

EN LEZZETLİ TARİHÇE
Tarihte hamburgere benzeyen bir şeyi ilk yiyenler Moğollar. 1200’lerde, savaş öncesi atlarının sırtında kıymadan yapılan köfteleri ekmek arası yapıp yedikleri belgelerle sabit. Bildiğimiz hamburger yazılı kaynaklarda ilk kez 1747 yılında geçiyor. Hannah Glasse, “The Art of Cookery, Made Plain and Easy” kitabında “hamburger sosisi” diye bir şeyden bahsediyor. 100 yıl kadar sonra Hamburg-ABD hattı arasında gidip gelen Alman göçmenler, tarifini Ruslar’dan aldıkları söylenen “Hamburg steak” dedikleri bir sandviçi ABD’yle tanıştırıyor. 30 yıl sonra New York’taki Delmonico’s restoranı ABD’deki ilk basılı menüyü üretiyor ve “Hamburg steak” 10 Cent’ten satışa sunuluyor. 1904’te düzenlenen St. Louis Dünya Fuarı ise hamburgerin dünyaya yayılmasına önayak oluyor.
Islak hamburger efsanesi ise 1962 yılında, Kristal Büfe sayesinde doğuyor. O zamanlar bu yeni yemek çeşidine ilgi o kadar yoğun ki, büfe günde 10.000’den fazla sattıkları burgerler için kıyma ve sos üretmekte zorlanıyor. Alelacele yapılan üretimde, sıcak sos hamburger ekmeğiyle buluşunca ısıdan yumuşayıp ıslanan ekmek “ıslak hamburger” teriminin doğuşuna yol açıyor.

1 2 3 4 5 6