Çorbalar artık günümüz mutfağında şeflerin ellerinde sağlık, lezzet, gelenek ve mevsimsellik ekseninde öyle güzel işleniyor ki, karşımıza geldiklerinde hem sunumları hem de kâseden yükselen dumanları arasından yayılan mis gibi kokularıyla kalbimize ve ruhumuza da sıcaklık veriyor.  

Gelin, sevdiğimiz kar desenli sevimli beremizi, atkımızı, eldivenimizi kuşanıp, kış mevsiminin mis kokulu çorbalarının tadını çıkarmak için şehirde biraz dolaşalım.

grandma

GRANDMA BAKERY
Nişantaşı ruhunu, lezzet ve günümüzün sağlıklı beslenme akımıyla çok iyi dengeleyen; kapıdan girdiğiniz anda binbir çeşit pasta ve hamur işiyle sizi bir anlamda ele geçiren Grandma’da, kış çorbaları ve yanlarındaki ekşi mayalı ekmekler tam bir keyif aracı. Bizim seçimimiz ise zencefilli balkabağı çorbası… Kokusu ve rengiyle bile mutluluk veren bu çorba, tadını muskat ve zencefilden alıyor. Çarşambadan çarşambaya değişen büfelerinde, Brokoli çorbası ve kök sebzeli mercimek çorbası da bulabilirsiniz. Büfede mevsimsellik önemli yer tutuyor. Vegan ve vejetaryen salatalar, fırınlama ya da haşlama yöntemiyle hazırlanıyor. Çorbaların besin değeri çok yüksek ama içlerinde sürpriz niteliğinde ya da ağır bir malzeme yok. Mekânın kurucusu Ceyda Köse’nin anneannesi tarafından hazırlanan ekşi mayalı ekmeklerden ilham aldıkları ekmekler var. Altı yıllık mayalardan hazırladıkları ekmekleri, tek başına olduğu kadar çorbayla yemek de büyük keyif.

 

juno

JUNO EAT & DRINK & CHILL
Mim Kemal Öke Caddesi’ndeki Juno, hem rahat ve “cool” dekorasyonu hem de günün her saatine uygun menüsüyle kış mevsiminde çat kapı gitmek için ideal. Minestrone ise İtalyan mutfağından hayatımıza transfer olan hafif ve leziz bir çorba. Hele bir de taze çekilmiş karabiberle taçlandırıp, rahat bir koltuğa gömülüp, bir yandan da kitabınızı okumaya niyetlenirseniz, kelimenin tam anlamıyla bir kış sefası sürebilirsiniz. Arzu ederseniz çorbanın yanında top köfteler, pan edilmiş mozzarella, haydari, halhalı zeytini, piyaz ve quesadilla’dan oluşan bir atıştırma tabağıyla, ufak bir kaçamağı da tercih edebilirsiniz.

 

 

Kitchenette

KITCHENETTE KANYON
Günün temposu sizi Kanyon’a yöneltirse, sembol haline gelmiş bir brasserie olan Kitchenette’ten içeri girip, Hazer Amani’nin yenilediği menülerinden çorbanızı seçerek, bir ısınma molası verebilirsiniz. İşte biz de Kitchenette’in şefiyle o çorbaları konuştuk…
“Çorbaları dizayn edip tüm menüyü hazırlarken, tamamen mevsim malzemelerini kullanmak istedik. Ancak domates çorbası Kitchenette’in vazgeçilmezi olduğu için domates çorbasını tuttuk ve dedik ki güzel domatesleri seçelim, içine kırmızı, tatlı kapya biberleri de ekleyelim; birlikte fırınlayalım ki içlerindeki şeker fırında karamelize olsun ve hafiften zeytinyağı ve sarımsakla sularını bıraksın… Krutonlar içinse ev yapımı brioche ekmeğimizi sarımsak, kekik ve zeytinyağı ile fırınladık. Domates çorbalarının olmazsa olmazı rende kaşar peyniri yerine kaşkaval peyniri kullandık. Çorbanın yanına çıtır sarımsaklı ekmekleri ya da Kitchenette’in ev yapımı ekmeklerini de tavsiye ederim” diyor ve sözlerine devam ediyor Amani: “Yunanistan’da içtiğim kapya biber, domates ve zeytinyağı ile pişirilen bir iskorpit çorbasından ilham aldım bu çorbada…”

 

 

Balikev

BALIKEV, NİŞANTAŞI (CITY’S)
Kış mevsimi biraz da balık, balıkçı yaka ve dalgalı, sessiz sahil kasabaları demek benim için… Şehrin ortasında tüm bunları bulmak zor olsa da City’s Mahalle’nin içerisinde, şehirli balıkçı Balıkev’in balık çorbasıyla ısınıp Omega 3 depolayabilirsiniz. Yalnız dikkat! Balık çorbasının yanında gelen ev yapımı mısır ekmeklerinin bir tanesi sizin için yeterli olmayacak. Kış sebzeleri ağırlıklı, dereotlu ve kıvamlı balık çorbasının içinde deniz levreği ve somon da var. Yanında garnitür olarak bol maydanoz ve kırmızı soğan da geliyor ki, tadına doyulmaz…

 

 

Kilimanjaro

KİLİMANJARO
Bomontiada şüphesiz İstanbullular’a ilaç gibi geldi. Özlediğimiz meydan havasını yaşayabildiğimiz birçok farklı mekâna ev sahipliği yapan Bomontiada’daki Kilimanjaro, Mustafa Otar’ın yönetimindeki mutfağıyla hızla aradan sıyrıldı ve üst segment yeme-içme dünyasının en başarılıları arasına girdi. Tamamen lokal malzemelerle hazırlanan lezzetli bir menüye sahip olan Kilimanjaro’dan tarhana çorbasını seçtik. Otar, “Kilimanjaro’nun mevsime göre iki ayda bir değişen her menüsünde mutlaka bir çorba bulunuyor. Kış menüsünde yer alan çorba da isli tarhana ve ekşili kuru börülce… Bu çorbaya lezzetini veren ise Bolu tarhanasının, henüz toz haldeyken, meşe talaşlarıyla islenmesi… Bu teknikle çorbanın lezzeti, odun ateşinde pişmiş çorbaya yakın hale geliyor” diyor.