SIFIR BİR “BİR ZAMANLAR ADANA’DA”
Türkiye’nin en iddialı, en gerçek, en sert internet dizisi olarak tanımlıyor kendini ekip, Haklılar da!
Yönetmen Kadir Beran Taşkın, yıllarca hayran oldukları dizi ve filmlerdeki sahneler Adana’da geçse nasıl olur diye hayal etmiş ve sonrasında da olaylar gelişmeye başlamış. Başrollerden biri olan Cihangir Ceylan ile uzun yıllardır Adana sokaklarında geçen böyle bir projeyi hayal etmişler. Sonunda bunu Adana’da ‘ağabey’ dedikleri insanlara açtıklarında, “Hiç kimse izlemezse Adanalı gençler izler, yapalım” diyerek on iki kişilik amatör bir ekiple kolları sıvamışlar. Ekibin her birinin geçmişinde Adana sokakları var. Günde dört saatlik uyku, fotoğraf makineleriyle yapılan çekimler, sadece üç kafa ışık, ne iş olsa yapan amatör bir ekip ve bu çalışmayı kucaklayan ev sahibi Hürriyet Mahallesi. “Çocuğumuz” dedikleri zorlayıcı bir ilk sezonun ardından hep birlikte amatör kelimesinin anlamını baştan yazdılar. Birinci sezonun ardından ikinci sezonda “İnsanlar bizi bu kadar kabullenmişken ikinci sezonda insanlara bu ayıplarla dönemeyiz” diyerek İstanbul’dan bir yapım şirketinden yardım alan ekip daha profesyonel olarak izleyicisiyle buluştu. Şimdi en azından herkes sadece kendi işini yapıyor diyerek, gücüne güç katan ekip ilerlemeye devam ediyor. İzleyicisi de nefesini tutmuş üçüncü sezonu bekliyor! Size de bu diziyi izledikten sonra yurt dışındaki yaratıcıların anti kahramanları biraz sulu kola tadı verebilir.
Diziye bir bakalım. Henüz ismini açıklamayan senarist, çok gerçekçi ve ayakları yere basan bir hikâye kurgulamış. Karakterlerin gelişimleri ve duygusal tepkileri oldukça gerçekçi. Bu gerçekçilik, dizinin hem dram hem de komedi yanlarını besliyor çünkü yaşanan acı da, neşe de, aşk da samimi. Her duyguyu karakterle birlikte hissederken ekran karşısında heyecandan terliyorsunuz ama aslında kendinizi Adana sıcağında terliyor gibi hayal ediyorsunuz. Hiçbir çevre faktörü unutulmamış çünkü. Adana’nın sıcağından, mahallelinin adetlerine kadar hiç bir detay kaçırılmamış. Burada ekibin Adanalı olmasının etkisi büyüktür eminim ancak yine de bu kadar basit olmadığına eminim. Oldukça başarılı bir gözlem ve aktarım var. Hikâyenin daha önce hiç açılmamış bir yerde geçmesi ve bölgeye olan yabancılığımız da bu hissi arttırıyor. Samimi diyaloglar sırasında karakterlerin günlük hayattaki el alışkanlıklarına yapılan detay çekimler bizim de karakterin kafasının içine girmemizi ve ruh hallerini anlamamızı sağlıyor. Tabii ki bu diyaloglardan Özgür karakterinin tiratlarını ayırıyorum. Küçücük kalbine Adana güneşini alıp sokuveriyor bir anda. Kalbe işlemekten bahsetmişken dizinin müziklerinden bahsedelim. Dizinin müziklerini Esat Bargun yapıyor. Hip hop alt yapısı üzerine Anadolu’nun yöresel ezgilerini harmanlayan Esat Bargun tam anlamıyla dumanlı, barut kokan şarkılar yapmış dizi için. Dizinin kurgu ve müzik konusundaki başarısının aklımda en net kalan örneği ikinci bölümün ilk kırk saniyesi. Karakter evrimleştiği bir anda konuşmuyorsa, Esat Bargun onu bizim için arkadaki müzik ile anlatıyor. Tabi müzik demişken dizinin resmi müziğini ünlü rapçilerden Gazapizm ve Cash Flow yapmış. Dizi oyuncularının ve Adanalı gençlerin oynadığı klip oldukça çarpıcı ve bana Cihangir Ceylan’ın bir sözünü hatırlatıyor; “Burada olan her şeyi görmeye zaten alışık Hürriyet Mahallesi. Burada acaba silahı şöyle mi tutsam, böyle mi tutsam dediğinde sorabileceğin biri illa ki var. Bu yüzden tüm nüansları yakalayabiliyorsun”. Gerçi bu gerçeklik bir kere mahallelinin çatışma sahnesini gerçek sanıp, polisi aramasıyla komik bir olaya neden olmuş, ama ekip bunun televizyon haberini dizi içerisinde karakterlere izleterek selam göndererek bizi güldürmüştü. Bu dizide sokakta olan her şey var, olmayan hiçbir şey de yok. Özellikle kahramanın kafasına silahı dayadıktan sonra bir buçuk saat konuşup sonra elinden düşüren karakterler hiç yok. Bir karakter, birini vurmak istediği ve bu şansı yakaladığı anda tetiği çekiyor. Bu da beni bugüne kadar bize alıştırılan o gerçek dışı, cıvık klişe sahnelere ateş ediliyormuşçasına mutlu ediyor. “Çok övdün, dizinin hiç mi kusuru yok?” diye sorabilirsiniz, var. Sahne geçişleri ve ışıkla ilgili teknik sorunları var, ancak amatör kelimesinin anlamını baştan yazmış ve hiçbir sponsor logosunu üstüne yapıştırmadan bu başarıları yakalamış bir ekip için imkânsızlıklardan doğmuş bu teknik sorunları konuşmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum ki ekip de yorumlara verdiklerini yanıtlarla bu sorunların farkında olduğunu ve her geçen gün daha çoğunu çözdüklerini gösteriyor.

1 2 3 4 5