YouTube’a her dakika ortalama 300 saat video yükleniyor. Peki, yüklenen bu 300 saatte biz neredeyiz? Neler yüklüyoruz, neler izliyoruz?
Yukarıdaki sorulara cevap vermeye çalışırken “Merhaba arkadaşlar kanalıma hoş geldiniz” diye başlayan ve birbirinin kopyası olan yüzlerce çöp içerik gece kâbuslarıma girmeye başladı. Hastalığımı araştırdım ve adının ‘cringe’ olduğunu öğrendim. Başkasının yerine utanmak anlamına geliyor. Çekilen video o kadar kötü oluyor ki sen artık dayanamayıp videoyu çeken kişi yerine utanıyor ve üzüntüden felç olmuş gibi hissediyorsun. Bu kadar çöp içeriğin arasında bir YouTube analiz yazısı yazmak için güçlenmem gerekiyordu. Bu videoların kaynağını anlamak ve iyi videoları ortaya çıkarmak istiyordum. Ben de günlük ‘cringe’ dozajımı arttırmak ve YouTube diyarında özgürce gezip analizimi yapabilmek için birkaç uzmandan yardım istedim.
FENOMEN VİRÜSÜ
İnsanlar Youtube’u Google gibi kullanıyor. Sitenin, en çok kullanılan ikinci arama motoru olması da bu tezi kanıtlıyor. Diğer yanda YouTube fenomenlerinin dejenere durumunu inceledim. Bu fenomenler ergenlerin bir numaralı sevgilisi ve hepsinin kanalında “şaka yaptık dayak yedim” temalı videolar var. Belli ki çığırından çıkan şakalar izlemeyi seviyorlar. Ancak bunun altında kendisi ergen olan çocuk fenomenler var ki onların da kanalında “taksiye para ödemeden kaçtık” gibi videolar var. Bu videoları geçip biraz daha gezindiğimde bol küfürlü savaş oyunu videoları ve sürekli olarak “Eski Sevgili” ile başlayan video başlıkları altında metalaştırılan bir kadın imajı görüyorum. Yeni jenerasyon, teknolojiyi daha aktif kullanıyor olabilir ancak teknoloji kullanma yaşı oldukça düştü. YouTube’da ‘yeni jenerasyon’ olarak genellenen bu kitle içerisinde on iki, on dört yaş arasında çocuklar da var. Fenomen kelimesi bana sanki bir bilim kurgu dizisinde ortaya çıkmış zombi virüsü adı gibi geliyor artık. Üstelik bu fenomenler trend olan her konuda, her şeyi yapan bir sürü içerik kaydediyor ve virüs her alanda yayılıyor. Bundan beş sene sonra etrafımız vandalizmi şaka sanan, gerçeklikten kopuk, karşısındakine günümüzdeki kadar bile saygı duymayan, hepsi iki üç farklı tipin sayısız klonu gibi gezen üniversiteli dinamik kitle ile dolup taşacak ve “Ne yapıyorsun?” diye sorduğumuzda ellerinde kamera ile suratlarımıza küfredip gidecekler. Üstelik bu benzerlikleri onları faşizan bir tavra bile itebilir. O zaman tehlikeli olacak. İhtiyacımız olan tek şey artık doğru malzemeler.
YouTube, Türkiye’de şu an köşe kapmaca oynanan geniş bir medya platformu ve bu köşeleri doğru kaliteli kanallar kapmalı. Dört kanalda bıraktım, beşinci en iyi kanal olarak da sizi aday gösteriyorum. Fenomen virüsüne kapılmadan daha çok kaliteli içerik üreten insanlara ihtiyacımız var. Konuşun, anlatın, kaydedin. İyi seyirler! Ama önce iyi okumalar!