Borusan Contemporary, 16. İstanbul Bienali ile birlikte açılacak yeni sanat sezonunda video sanatının öncülerinden Bill Viola’nın İstanbul’daki ilk sergisi ile öne çıkıyor. Bill Viola: Geçici, dünyaca ünlü sanatçının kariyerinin ilk yıllarından bugüne farklı üretim dönemlerine ışık tutarak sanatçının pratiğini inceliyor.

Borusan Contemporary yeni sanat sezonunun yaklaşmasıyla birlikte, iki yeni sergiyi sanatseverlere sunmaya hazırlanıyor. 14 Eylül Cumartesi itibarıyla ziyarete açılacak sergilerden ilki, medya sanatının öncü isimlerden Bill Viola’nın İstanbul’daki ilk kişisel sergisi olacak Bill Viola: Geçici. Sergide sanatçının on yapıtı çağdaş sanat izleyicileri ile buluşturulacak.


Bill Viola, Yükseliş, 2000, Video/ses yerleştirmesi. Fotoğraf: Kira Perov. © Bill Viola Studio

Viola’nın “görünmez dünya”sı

Zamanımızın en önemli ve saygı duyulan video sanatçılarından biri olan Bill Viola, 40 yılı aşkın süredir, bu süreçte hızla gelişen video teknolojisini kullanarak, insan olmanın gizemlerini inceliyor. Kompozisyonlarıyla büyüleyen her işi, içine sinmiş büyük anlatının ipuçlarıyla bizi içine çekerken, doğum, ölüm, korku, arzu ya da gerçeklikle ilgili daha öğrenmediğimiz bir şeyi kulağımıza fısıldıyor. Görsel netliğin zenginliği, insan ve insan olmanın ne demek olduğunun sorgulanması, çelişkilerle yüzleşilen tavır, izleyicinin eserlerin ardındaki hikâyeyi aramasına yol açıyor.

Anlatılarıyla klasik Budizm’deki koanları, yani bilmeceleri andıran yapıtlar, Viola’nın “görünmez dünya” olarak tanımladığı, entelektüel düzenlerimizin yapay olduğunu fark ettiğimiz algı durumunu tecrübe etmeye çağırıyor.


Bill Viola, Gözlem, 2002, Düz panel ekranda renkli yüksek çözünürlüklü video. Fotoğraf: Kira Perov. © Bill Viola Studio

Başarılarıyla kazandığı A.B.D / Japonya Yaratıcı Sanatçı Bursu (1980), MacArthur Vakfı Bursu (1989), XXI Uluslararası Katalonya Uluslararası Ödülleri (2009) ile Japonya Sanat Birliği’nin layık gördüğü Praemium Imperiale (2011) aracılığıyla ve dünyanın çeşitli şehirlerindeki sergileriyle işleri gösterilen sanatçı, Zen Budizmi, İslam sufizmi ve Hıristiyan mistisizmini kullanarak Doğu ve Batı kültürleri arasında bir köprü kuruyor.


Bill Viola, Madison, 2013, Düz panel ekranda renkli yüksek çözünürlüklü video. Fotoğraf: Kira Perov. © Bill Viola Studio

Kathleen Forde küratörlüğündeki sergide yer alan tüm eserlerde izleyicinin dikkatini çekecek ortak temalar var: İçine alma, dönüşüm, su ve hava gibi elementlerle yüzleşme. Özellikle sonuncu tema sanatçının eserlerinde yer alan en güçlü motiflerden. Sergideki Yükseliş ve Sal gibi eserlerde insanların bu elementlerle mücadelesi ve onlar tarafından kontrol edilmesi üzerine düşündüren Viola, Madison ve Sharon adlı işlerde ise suyun içinde olmanın cennetsi bir tecrübe olması, rüya hâliyle ilişkilendirilmesi ve sükuneti üzerinde duruyor.


Bill Viola, Sal, Mayıs 2004, Video/ses yerleştirmesi. Fotoğraf: Kira Perov. © Bill Viola Studio

Sanatçının çok daha erken bir döneminde, 1979’da ürettiği Chott el-Djerid (Işık ve Isıyla Portre) ise, algı sorunuyla uğraşır ve ileriki dönem işlerini birbirine bağlayacak bağları kurmaya başlarken, çöl sanrısı fenomenini inceler. Eser aracılığıyla duyularımız güvenilir değilse dünyayı ya da kendimizi bu dünyanın içinde değerlendirmemizin mümkün olmadığı gerçeğiyle yüzleşiriz. İşte tüm bu gizem içinde Viola bizi işlerini tanımladığını söylediği ana edime, “etrafımızdaki sıradan şeylere yoğunlaşarak bakma”ya davet ediyor.

Sergi, 13 Eylül 2020 tarihine kadar Borusan Contemporary’de hafta sonları görülebilecek.