Beril Ateş’in martıların gözünden gördüğü İstanbul’u gözleri Galata, Burnu Boğaz, bıyıkları da dalgalar olan, aklı biraz karışık bir insan…

1

Image 1 of 2

İstanbul’un nereleri sizin mekânınız?

Tarihi Yarımada ve sahilde herhangi bir bank.

Kendinizi en iyi hissettiğiniz ve kendinizi ait hissettiğiniz yerler nereler ve neden?

Kendimi en iyi hissettiğim yer Galata Köprüsü sanırım. Dizi dizi balıkçılar. Ellerinde oltalar. Kediler sırnaşıyor her birine. Sağıma dönsem Galata, solumda minareler. Hiçbir zaman nedenini anlayamadığım bir kalabalık. Sanki o manzara için orada olmaları gerekiyormuşçasına dolanıyorlar. Bir de üstümde martılar var. Arada vapurların köpüklerine karışıyorlar. O zaman kendimi iyi hissediyorum.

Şehre nereden bakıyorsunuz?

Martıların gözünden. İstanbul’u esas onlar yaşıyor.

İstanbul sizin için nasıl bir şehir ve siz bu şehri nasıl, kiminle yaşıyorsunuz?

Onun gözleri Galata, burnu Boğaz, bıyıkları dalgalar. Aklı biraz karışmış. Gözlerinde yaşanmışlık var. Herhalde bir insana benzettiğim başka bir şehir daha olmadı. Çok yaşayınca bunalıp kaçıveriyor, uzağındayken tekrar ona dönmek için gün sayıyorum. Ben İstanbul’u İstanbul’la yaşıyorum. Baş başa.