Müzik tarzları bu evren içinde zaman zaman yükselir, popüler olur sonra yerini bir başka müzik türüne bırakır. Ancak bence dünyanın müzikal tarihinde en önemli yerlerden birine rock müzik sahiptir.

konukdj

Image 1 of 2

Hatırlıyorum, 2000’li yılların başında Latin müziği, özellikle de “Cuban” tarzındaki şarkılar yemeklerde inanılmaz popülerdi. Buena Vista Social Club çalmazsak, o gece başlamış sayılmazdı. Bir dönem de Lounge adı verilen müzik ön plandaydı. Cafe Del Mar CD serilerini hatırlayanınız çoktur. En önemli davetlerde bile erken saatlerde DJ’lerin kurtarıcısı olan bir tarzdı. 70’ler, 80’ler ise belli tarzda müziklerin başlı başına belirleyici rol oynadığı dönemlerdi. Bu sıralamayı uzatabiliriz elbette, House, Techno, R&B, son dönemlerde Indie Dance gibi tarzların yoğunca çalındığı, radyolara yön verdiği dönemleri yaşadık. Ancak geçen gün bir dostumuzla konuşmamızdan sonra hatırladım; aslında öyle bir tarz var ki tüm dünyanın müzikal tarihinde bence en önemli yerlerden birine sahip. Tabii ki Rock müzikten bahsediyorum.
Bununla ilgili çok şey yazılıp çizildi; benim de niyetim zaten Rock müziğin tarihçesine, grupların özelliklerine ya da türlerine girmek değil. Her şeyden önce bir müziksever olarak Rock müziğin neden diğer müzik tarzları arasında yerini bu kadar net koruyabildiğiyle ilgileniyorum.
Bugün kulüpte, gecenin en coşkulu anında bir “Sweet Child O’ Mine” veya “Livin’ On A Prayer” çaldığımda aldığım tepki hâlâ muazzam. R.E.M’den “Losing My Religion” ya da bir Doors klasiğini orijinal kaydıyla çalarken şarkıya eşlik edilmesi bir DJ olarak beni ayrı gururlandırıyor. Bunlar belki çok bariz örnekler... Geçen hafta sonu çok uzun bir aradan sonra “Stand By Me” şarkısını John Lennon versiyonuyla çaldım Ulus 29’da. Ortamı görmeniz lazımdı. Bu tepkileri yeni şarkıları çalarken almak zaten normal ama böylesi efsaneleri araya girdiğimizde bence işin rengi değişiyor. Genç neslin 80’li hatta 70’li yıllardan kalma Rock şarkılarını, sözlerine varana kadar bilmesi ise ayrıca önemli.