Şu sıralar Adalar’a gittiğinde mutlu olan ünlü çizer Aptülika, Boğaz’ın doğal güzelliklerini ve İstanbul’un tarihi özelliklerini kaybetmesine üzülüyor. İstanbul’u rakısız, Galata Köprüsüz ve vapurları olmadan düşünemediğini söylüyor.

yarraticigal

Image 1 of 2

İstanbul’un nereleri sizin mekânınız?
Vallahi bilemiyorum. Elimde değildi, burada doğdum, burada yaşadım. Bundan 20 yıl öncesi bu sorunuza cevap verebilirdim ama artık kendimi İstanbul’un hiçbir yerine ait hissedemiyorum. İstanbul benden uzaklaştı, hatta beni kovuyor gibi. Sait Faik, Orhan Veli, Kuzgun Acar, Tevfik Fikret’in olmadığı ya da hükmünü sürdürmediği yerde yapayalnızım ve kimsesizim.

Kendinizi en iyi hissettiğiniz ve kendinizi ait hissettiğiniz yerler neresi ve neden?
Bu soruya geçmiş zaman olarak cevap verebilirim. Öyle çok şey yok oldu ki. Eskiden Cağaloğlu kendimi iyi hissettiğim yerdi; artık Bab-ı Âli diye basının kendine mesken edindiği bir semti yok. Dolayısıyla İstanbul’da en iyi hissettiğim hatta ait olduğum bir yer yok. Hatta İstanbul bile yok. Adalar’a gittiğimde biraz mutlu olabiliyorum o kadar.

Şehre nereden bakıyorsunuz?
Şehre doğduğum, çocukluğumun, gençliğimin geçtiği yerin karşı yakasından bakıyorum. Yani şu anlarda Asya yakasında Kuzguncuk’tayım. Bu ne zulümdür anlatamam. Boğaz’a bakıyorsun, gökdelenler yükseliyor. Biçimsiz, anlamsız! Bir de ev sahipleri o anlamsız görüntülere “manzara” diyor ve acayip kiralar ödüyor.