2018 yılı; geri dönüşleri, “gerçekten geriş dönenleri”, ortaklıkları ve sürprizleriyle -ikinci yarısında pek olmasa da- özellikle ilk yarısında heyecan verici geçti. İşte 2018’e damgasını vuran en iyi 10 albüm: 

Young Fathers – Cocoa Sugar

2014 yılında kazandıkları Mercury ödülünden beri radarımızda olan İskoç Rap Trio’sunun 2018 tarihli bu albümü, daha önceki işlerinden daha ateşli olmakla kalmıyor; şimdiye kadarki en yüksek satış ve liste grafiğini de elde ederek bu listede yer almaya hak kazanıyor.

Kanye & Kid Cudi – Kids See Ghosts

Ünlü rapper’ın Kid Cudi ile bu ortaklığını dinlemek; Kanye’nin son dönemde her gün basına demeç vererek daha da arttırdığı kişisel yüklerinden uzaklaşmak için harika bir kaçış yolu. Özellikle Pusha T ile ortak çalışmaları “Feel The Love”; elektronik beat’leri ile albümün yıldızı.

 

Florence + The Machine – High As Hope

Florence Welch’in insanı transa sokan sesi; bu albümü de taşıyan etmen oluyor. Her parçada daha da güzelleşen albümden  Patricia ve Hunger parçalarının önümüzdeki yaz sahne alacakları festivallerde seyirciyi bir üst seviyeye çıkarması olası…

 

Arctic Monkeys – Tranquility Base Hotel & Casino

Am albümü sonrası hayranları onların ilk dönemlerindeki tarzlarına dönmelerini beklerken; onlar daha da büyük bir risk alıp şimdiye kadar yaptıklarına benzemeyen bir iş ortaya koydular. Evet; Arctic Monkeys’den bahsediyoruz. Dinleyiciler hala bu albümü sevip sevmedikleri üzerine düşünmeye devam ediyor ancak sessiz sedasız olgunlaşan bu albüm şimdiden Arctic Monkeys’in ve 2018’in en kaliteli işleri arasında yerini aldı bile.

 

Gorillaz, The Now Now

Bir önceki yıl çıkan karanlık Humanz’dan sonra; The Now Now daha optimistik bir bakış açısı içeriyor. Britpop efsanesi Damon Albarn’ın vokalinin yanı sıra, eski Gorillaz’ı sevenler için bir vaha niteliğinde.

 

The 1975, A Brief Inquiry Into Online Relationships

Eğer radyo-dostu bir albüm yapmak isteselerdi, eminim işler The 1975 için oldukça kolay olurdu. Ama Manchester merkezli bu grup; kariyerlerinin 3. albümünde Lil Peep’ten Bon Iver’a, geniş bir skalada referanslar aldıkları bir albüm inşaa etmeyi tercih etmişler. Giderek çıkan grafiklerinde devam ederlerse; hem popüler kültüre göz kırpan tarzları hem de kaliteli şarkıları ile yeni INXS olmamaları için hiçbir sebep yok.

Stone Temple Pilots – Stone Temple Pilots

Jeff Gutt’ın alkışlanacak bir voklist olduğu aşikar. 90’ların poster çocuğu Scott Weiland ve 2000’lerin poster çocuğu Chester Bannington sonrası yadsınamayacak güçlü vokali bir yana; Stone Temple Pilots’ı tekrar 90’lardaki gümbür gümbür grunge sound’una geri döndürdü diyebiliriz. Bu “geridönüş” albümünde en ufak bir korkuya yer bırakmamaları; aynı adı taşıyan bu çalışmalarını daha da güzel kılıyor. Jellyfish tipi Psych pop’tan güçlü balladlara kadar; albümde geniş bir çeşitlilik görmek mümkün.

The Weeknd, My Dear Melancholy

The Weeknd eşittirkalp kırıklığı. Evet, uzun süredir bunu unutmuş olsak da neyse ki bu yıl yeniden hatırlama imkanı bulduk. Kanadalı R&B yıldızı; bu sürpriz mini albümü My Dear Melancholy ile 2011’deki ruhuna geri dönüyor. Albümü dinledikten sonra en büyük yan etkinin boğucu bir özlem hissi olduğunu belirtelim.

Black Panther, Original Soundtrack

Sadece filmin kendisi değil soundtrack albümü için de “blockbuster” tanımını kullanmak mümkün. Kendrick Lamar’ın “küratör” olarak verdiği bu ilk maçta; SZA ile yarattığı All The Stars hitinden; The Weeknd’li Pray For Me ya da Future, Jay Rock ve James Blake’li King’s Dead’e kadar tüm parçalar sizi hipnotize edecek nitelikte. Etkileyici konsepti ile kesinlikle 2018’in en başarılılarından biri.

Drake, Scorpion

Mega-size double albüm olan Scorpion; aslında Drake’in karieri için bir risk olabilecekken onun hanesinde bir artıya dönüşüyor. Tabii bunda başarılarını pekiştiren; Karena Evans’ın Nice For What ve God’s Plan için çektiği kliplerin de etkisi yüksek.

Jack White – Boarding House Reach

Boarding House Reach; grupların kendilerini albüm kaydetmek için stüdyoya kapattıkları; hayal güçlerini serbest bıraktıkları ve içerden double; hatta triple albümle çıktıkları dönemleri temsil ediyor. Jack White’ın diskografisinde şimdiden üvey evlat gibi dursa da; risk risktir diyor, bu listeye koyuyoruz.

 Müşra Demir