İstanbul film festivali bu yıl, ” Şehre iz bırakan festival” mottosuyla yola çıkıyor. İstanbul’a baharı getiren, birbirinden güzel filmlere ev sahipliği yapacak festivalde, izleme şansı bulacağımız filmlerin bizi götüreceği farklı şehirlere göz attık.

 

 

  1. İstanbul Film Festivali’nin programında 187 uzun metraj, 10 kısa ve 24 deneysel film bulunmakta. Festival, 25 bölümde 62 ülkeden 223 yönetmenin toplam 221 filminin gösterimine ev sahipliği yapıyor. Festivalin artık klasikleşen Akbank Galaları, Yıllara Meydan Okuyanlar, Dünya Festivallerinden, Genç Ustalar, NTV Belgesel Kuşağı, Mayınlı Bölge, Antidepresan, Çocuk Mönüsü, Geceyarısı Çılgınlığı gibi bölümlerine yeni başlıklar da eklendi. Müziği hayatlarının ayrılmaz bir parçası kılanların hikâyelerinin bir araya toplandığı Musikişinas, sinema tarihinin varlığı az bilinen, yasaklanmış, kaybolmuş, yıllar boyu izleyici karşısına çıkmamış veya literatürde adından hak ettiği kadar bahsedilmemiş filmleri gömülü olduğu yerden gün ışığına çıkartacak Gömülü Hazineler bunlardan ikisi. İstanbul Film Festivali aynı zamanda deneysel sinemaya da hak ettiği alanı açmak için bu özel türün başlangıçlarına doğru yol alıyor ve 70’li yıllarda en verimli zamanlarını geçiren Amerikan avangart sinemasının öncü isimlerinin filmlerini bir araya getiriyor. Burak Çevik küratörlüğünde hazırlanan bölümde Stan Brakhage, Michael Snow, Ken Jacobs, Robert Breer, Hollis Frampton, Ernie Gehr, Jonas Mekas, Stan Van Der Beek, Jerome Hill, James Benning gibi ustaların filmleri, Türkiye’de ilk defa 35. İstanbul Film Festivali’nde, çekildikleri orijinal formatları olan 16mm kopyalarından, İstanbul Modern Sinema’da izleyicilerle buluşacak. Otto Preminger ise ölümünün 30. yıldönümünde, “Otto Preminger: Bir Yönetmenin Anatomisi” bölümünde 10 önemli filmiyle anılıyor.

Biz de tüm bu yoğun programın arasında temamızı oluşturarak kendi seçkimizi yarattık.

 

 

HOMELAND (BAĞDAT)

Fransa’da yaşayan Irak’lı yönetmen Abbas Fahdel, savaşın bir şehir üzerindeki etkilerini, en gerçek haliyle sinemaya yansıtmayı başarıyor. ABD işgali öncesi Bağdat’taki ailesinin hayatını kaydetmeye başlayan yönetmen, ailenin işgalden sonra değişen hayatını ve yaşanan kayıpları 334 dakikalık bir belgeselde topluyor ve Orta Doğu’yu daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21